"İstersen cumaya beraber gidelim..."

03/10/2022 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Niğde'nin Bor kazâsında doğan bir mübârek zât var.

Ahmed-i Kuddûsî hazretleri.

Bir cumâ günü bir dostu geldi.

Oturup sohbet ettiler.

Az sonra cumâ vakti yaklaştı.

Ama Kuddûsî Efendi rahattı.

Ezan vakti gelmişti.

Ama onda bir telâş yoktu.

Misafir izin istedi nihâyet.

“Ben kalkayım efendim” dedi.

Sordu ki:

“Niçin kalkıyorsun?”

“Cumâ vakti geldi, ancak yetişiriz.”

Buyurdu ki:

İstersen beraber gideriz.”

“Yok yok, ben çıkayım” dedi.

Büyük zât ısrar etmedi.

“Cumâdan sonra beklerim” buyurdu.

“Peki hocam, gelirim” dedi.

Cumâyı kılıp geldi yine.

Gördü ki ortada bir sofra var.

Üzerinde çeşitli meyveler.

Özellikle ağacından yeni kopmuş tâze hurmalar.

İçinden; “Allah Allah! Bu hurma Bor'da yetişmez” dedi.

Ve arz etti ki:

“Efendim, bu hurma bizim buralarda yetişmiyor.”

“Evet yetişmiyor” buyurdu.

“Hocam merakımı bağışlayın. Öyleyse nereden geldi bunlar. Hem de yeni kopmuş dalından.”

Mübârek buyurdu ki:

“Beytullah'tan getirdim.”

“Beytullah’tan mı?”

“Evet, söz dinleyip gelseydin, cumâyı sen de Beytullah'ta kılardın.”

Pişman olmuştu, ama ne fayda!..