İlim öğrenmek ve öğretmek...
28/05/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
İslâm bilgileri, ancak üstâddan ve kitaptan öğrenilir.
İslâm kitaplarına ve rehbere lüzûm yoktur diyenler, yalancıdır, zındıktır!
Allahü teâlâ, Resûlünü, Kur’ân-ı
kerîmi teblîğ etmek, öğretmek için gönderdi. Eshâb-ı kirâm, Kur’ân-ı kerîmdeki
bilgileri Resûlullahtan öğrendiler. Din âlimleri de, Eshâb-ı kirâmdan
öğrendiler. Bütün Müslümanlar da, din âlimlerinden ve bunların kitaplarından
öğrendiler. İslâm bilgileri, ancak üstâddan ve kitaptan öğrenilir. İslâm
kitaplarına ve rehbere lüzûm yoktur diyenler, yalancıdır, zındıktır.
Müslümanları aldatmakta, felâkete sürüklemektedir. Din kitaplarındaki bilgiler,
Kur’ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden çıkarılmıştır.
Peygamber Efendimiz buyurdular
ki: (Allahü teâlâ ve melekler ve her canlı, insanlara iyilik öğretene
dua ederler) ve (Başkalarına öğretmek için öğrenen kimseye,
Sıddîklar sevâbı verilir.)
İmâm-i Rabbânî “rahmetullahi aleyh” (Mektûbât) adındaki
kitâbının birinci cildi, [193] mektubunda özetle buyuruyor ki:
(Mükellef) olan, yani âkil ve bâliğ olan kimsenin, önce,
îmanını, îtikâdını düzeltmesi lâzımdır. Yani Ehl-i sünnet âlimlerinin
yazdıkları akâid, yani îman bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak
inanmaktır. Allahü teâlâ, o büyük âlimlerin çalışmalarına bol bol sevap versin!
Âmîn. Kıyâmette Cehennem azâbından kurtulmak, onların bildirdiklerine inanmaya
bağlıdır. Cehennemden kurtulacak olanlar, yalnız bunların yolunda gidenlerdir.
[Onların yolundan gidenlere (Sünnî) denir.] Resûlullahın
“sallallahü aleyhi ve sellem” ve Eshâbının “rıdvânullahi aleyhim ecmaîn”
yolunda gidenler, yalnız bunlardır. Kitaptan, yani Kur’ân-ı kerîmden ve
Sünnetten, yani hadîs-i şerîflerden çıkarılan bilgiler içinde kıymetli, doğru
olan, yalnız bu büyük âlimlerin, Kitaptan ve Sünnetten anlayıp bildirdikleri
bilgilerdir. Çünkü, her bid’at sâhibi, yani her reformcu ve her (sapık) ve
mezhepsiz kimse, bozuk düşüncelerini, kısa aklı ile, Kitaptan ve Sünnetten
çıkardığını söylüyor. Ehl-i sünnet âlimlerini gölgelemeye, küçültmeye
kalkışıyor. Demek ki, Kitaptan ve Sünnetten çıkarıldığı bildirilen her sözü,
her yazıyı doğru sanmamalı, yaldızlı propagandalarına aldanmamalıdır.
Ehl-i sünnet vel-cemâat
âlimlerinin bildirdiği doğru îtikâdı açıklamak için, Hanefî fıkıh âlimlerinden
Fadlullah bin Hasen Türpüştî hazretlerinin fârisî (El-mu’temed) kitabı
ile Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin (İ’tikadnâme) kitapları
çok kıymetlidir ve açık yazılmıştır. Kolayca anlaşılabilir. Her iki kitap
da (Hakîkat Kitâbevi) tarafından bastırılmıştır.
Türkçe (Herkese Lâzım Olan Îmân) kitabında îmân
bilgilerini çok açık şekilde açıklamaktadır.
Akâidi, yani
inanılacak bilgileri düzelttikten sonra, (Helâl), (Harâm), (Farz),
(Vâcib), (Sünnet), (Mendûb) ve (Mekrûh) olan şeyleri,
Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları fıkıh [ilmihâl] kitaplarından öğrenmek ve
bunlara uymak lâzımdır. Bu âlimlerin üstünlüklerini anlayamamış olan câhillerin
çıkardıkları sapık kitapları okumamalıdır.
