Kurtuluşun, dünyadaki son sözüne bağlıdır...
29/10/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Her fırsatta Kelime-i tevhid söylemelidir. Eğer iman bozuksa, Ehl-i sünnet
âlimlerinin bildirdiğine uygun değilse ibadetlerin faydası olmaz, imanla ölmek
çok zor olur!
Allahü teâlâ bir hadis-i kudsîde buyurdu
ki: (Ben gizli bir hazineydim, bilinmek için mahlûkatı yarattım.) Bunun
için herkesin, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah) diyerek,
Allaha ve Peygamberine iman etmesini, onları tanımasını istedi. Bu,
Müslüman olmanın ilk şartı kabul edildi. Söylemesi pek kolay, değeri ise
çok yüksektir. Çok kıymetli, paha biçilmez bir sözdür ki, ona yapışan selâmete
kavuşmuş ve azaptan korunmuş olur.
Hazret-i Ali “radıyallahü anh”, Peygamber Efendimizin
şöyle haber verdiğini bildiriyor: "Cebrail, bana gelip yüce Allah'ın
şöyle buyurduğunu anlattı: [Lâ ilâhe illallah] benim kalemdir.
Bunu söyleyen kimse kaleme girmiş olur. Oraya giren de azâbımdan emin
olur."
Dünyadan ayrılırken son nefesinde “Lâ ilahe
illallah” diyen ve bu iman üzere ölen kimse, Cennete girer. Nefis,
yoldan çıkıp, inada başlarsa, bu kelimeyi söyleyerek îmanı tazelemelidir.
Peygamberimiz “aleyhissalâtü vesselâm” (Lâ ilâhe illallah diyerek
îmânınızı yenileyiniz!) buyurdu. Bunu her zaman söylemek lâzımdır.
Çünkü, nefs-i emmâre, her zaman pistir. Bu güzel tevhîd kelimesinin
fazîletlerini, şu hadîs-i şerîf bildiriyor: (Yerleri ve gökleri, terazinin
bir kefesine koysalar, bu kelime-i tevhidi de ikinci kefesine koysalar, bu
kelimenin bulunduğu kefe, elbette ağır gelir.) [Mektubât m.52]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İnsanlar [lâ ilahe illallah] diyene
kadar onlarla savaşmakla emrolundum. Bunu dedikleri zaman kanlarını benden
korumuş olurlar.)
(Son sözü [Lâ ilâhe illallah] olanın,
ruhu kolay çıkar ve o söz kıyamette ona nur olur.)
İmanı olanı ateş yakmaz. Çünkü Kelime-i tevhid onu
korur. Asırlarca, imansızlar bu kelimeyi söylememek için öldüler, Cehenneme
gittiler. Müslümanlar da bu kelimeyi söyletmek için şehit oldular, Cennete
gittiler. Fark sadece budur, yani bir Kelime-i şehadet hakkı bâtıldan ayırıyor.
Asırlardır Müslümanlarla kâfirler arasındaki savaşların sebebi sadece
budur... Allahü teâlâya hamd olsun ki, bu Kelime-i tevhide inanmayı ve onu
söylemeyi bize nasip etmiş. Mesela Peygamber Efendimizi gördükleri hâlde, Ebu Cehil,
Ebû Leheb, Kelime-i tevhidi söylemedi. Ama Hazret-i Ebû Bekir ve diğer Eshab-ı
kiram söyledi. Bu iş şaka değildir. Cennet ve Cehennem söz konusudur. Söyleyen
Cennete, söylemeyen Cehenneme gider. Onun için her fırsatta Kelime-i tevhid
söylemelidir. Eğer iman bozuksa, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiğine uygun
değilse ibadetlerin faydası olmaz, imanla ölmek çok zor olur.
İman düzgün olup beş vakit namaz da
varsa, büyük müjdelere kavuşulur. Beş vakit namaz yoksa yüz bin hac da yapılsa,
yüz bin hatim de indirilse, yüz bin altın sadaka da dağıtılsa, hiç faydası
olmaz. Çünkü namaz dinin direğidir, direk yoksa bina yıkılır. Namaz dinin
başıdır, baş yoksa vücut yaşamaz...


