"Bu, ne büyük bir şeref..."

25/09/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U

O devrin evliyâsından Yahyâ bin Muâz-ı Râzî hazretleri, bir gün Ahmed bin Hadraveyh hazretlerini ziyârete geldi.

Uzaktan gelmişti.

Bu eve yerleşti.

Hanımı Fâtıma, buna o kadar sevindi ki, o zâtın şerefine birçok koyun kesip ziyâfet verdi o yörenin halkına.

Evini, şamdanlarla donattı.

Hizmetçisine emredip;

“Merkebi de kesin!” dedi.

O da emri getirdi yerine.

Beyi bunu öğrenince;

“Yâ Fâtıma, merkebi niçin kestiriyorsun?” diye sordu.

O da cevap verip;

“Kerem sâhibi bir Allah dostu, kerem sâhibi bir Allah dostunu ziyârete gelmiş. Bu, ne büyük bir şeref. Biz insanlar bayram yaptığımız gibi köpekler de bayram etsin istedim, onun için” dedi

● ● ●

Bu zât bir sohbetinde “Fütüvvet yâni mertlik; düşmanlık edene iyilik yapmak, seni sevmeyene ihsânda bulunmak, sevmediğinle de tatlı konuşmaktır” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Az konuşun, az uyuyun ve az gülün. Zîra çok kahkaha, kalbi öldürür.”

● ● ●

Bir gün de sohbetinde “Kim Allahü teâlâya itâat ederse Allahın mahlûkları da ona itâat ederler” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Büyüklerden biri “Günah işlediğimi, atımın bana olan huysuzluğundan anlıyorum” buyurmuştur.