Yalnız olmak, kötülerle oturmaktan daha iyidir!

04/05/2021 Salı Köşe yazarı V.T

"Âlimler ve hikmet sahipleri ile oturup kalk. Kötülük ve günah işleyen kimselerden uzak kal.

 

Muhammed bin Abdullâh el-Ensârî hazretleri hadîs âlimidir.118 (m. 736)’de doğdu. Genç yaşta ilim tahsiline baş­ladı ve pek çok âlimden hadis dinledi, riva­yette bulundu. Kendisinden hadis rivayet edenler çoktu. 214 (m. 829)’da Bas­ra'da vefat etti. Buyurdu ki:

Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “İstediğin gibi yaşa. Ama mutlaka öleceksin. İstediğini yap. Ama mutlaka karşılığını göreceksin.”

“Allahü teâlâ, tevâzu eden kimseyi yükseltir, kibirli kimseyi de alçaltır.”

“Âlimler ve hikmet sahipleri ile oturup kalk. Kötülük ve günah işleyen kimselerden uzak kal.”

“Yalnız olmak, kötü kimse ile oturmaktan daha iyidir.”

“Kul kardeşine yardım ettiği müddetçe, Allahü teâlâ o kuluna yardım eder.”

“Mücâhid, Allahü teâlâya itaat husûsunda nefsi ile mücâdele edendir.”

“Ey insanlar! En doğru söz, Allahü teâlânın kelâmıdır. En güvenilir tutunulacak şey, takvâdır. En hayırlı yol, Muhammed’in (aleyhisselâm) yoludur. En şerefli söz, Allahü teâlâyı anmaktır, işlerin en hayırlısı azîmetlerdir. İşlerin en kötüsü, dinde sonradan meydana çıkarılan ve dinden olmayan bid’atlerdir. En güzel yol, Peygamberlerin yoludur. En güzel ölüm, şehitlerin ölümüdür. En kötü dalâlet, hidâyete kavuştuktan sonraki dalâlettir. En hayırlı amel, faydalı olandır. En kötü körlük, kalb körlüğüdür. Veren el, alan elden hayırlıdır. Az ve yeterli olan şey, çok fakat, Allahü teâlâyı unutturan şeyden hayırlıdır. En kötü pişmanlık, kıyâmet günündeki pişmanlıktır. Hikmetin başı, Allahü teâlâdan korkmaktır. En hayırlı zenginlik, gönül zenginliğidir. Kalbe ilkâ olunan (konulan) şeylerin en hayırlısı yakîndir. İçki büyük günahtır. En kötü kazanç ribâdır (faizdir). En kötü yiyecek, yetimin malını yemektir, işlerin özü, neticeleridir. En kötü rivâyet, yalanı rivâyet etmektir. Gelecek olan (olacağı muhakkak olan) her şey yakın sayılır. Müminin sövmesi fısktır. Mümin kardeşinin etini yemek (onu gıybet etmek), Allahü teâlâya karşı gelmektir. Kim birisini bağışlarsa, Allahü teâlâ da onu bağışlar. Kim kızgınlığını yenerse, Allahü teâlâ onu mükâfatlandırır. Allahü teâlâ, kendisine âsi olana azâb eder. Ben Arab'ın en fasihiyim (sözü açık ve düzgün olup hatâdan uzak olan kimsesiyim). Bana cevâmi’ul-kelim (az bir söz ile çok şeyler anlatmak husûsiyeti) verildi.”