"Bu yazı 'nûr' ile yazılmıştır!”

23/11/2023 Perşembe Köşe yazarı A.U

Mısır’da vefât eden Seyyid Ahmed Rıfâî hazretlerinin talebeleri, birbirlerini çok severlerdi.

Hele iki talebesi vardı.

Aşk derecesindeydi onlarınki.

Birbirlerinde fâni olmuşlardı.

Hiçbir dünyâlık menfaat düşünmeksizin severlerdi birbirlerini.

Fî sebîlillah.

Yâni Allah için.

Öyle ki;

Bu “sevgi” tesiriyle kendilerinden geçiyorlardı bâzen.

Bu, Allah vergisiydi.

O, dilediğine verir.

Bir gün biri el açıp;

“Yâ Rabbî! Âhirette Cehennem ateşine girmeyeceğimize dâir, yüce katından bize bir berât gönder” diye yalvardı.

Öbürü “âmin” dedi.

O anda bir şey oldu.

Beyaz bir “kâğıt” indi gökten.

Sevinçle o kâğıdı aldılar.

Ancak yazı yoktu kâğıtta.

Koşup hocalarına gösterdiler.

Seyyid hazretleri ona baktı.

Kalkıp şükür secdesi yaptı.

Secdeden kalkıp;

“Sana binlerce şükrolsun yâ İlâhî! Talebelerimin, Cehennemden âzât olunduğuna dâir, dünyâdayken vesîka verdin” dedi.

Sevinçten ağladı.

Gözyaşları aktı.

Talebeler merak edip;

“Efendim, bu kâğıtta herhangi bir yazı yok ki” dediler.

Büyük zât, onlara;

“Yazı var, ama görünmez. Çünkü bu yazı 'nûr' ile yazılmıştır” buyurdu.