Paraya, mala muhabbet

01/12/2023 Cuma Köşe yazarı O.Ü

Sual: Dinimizde para kazanmak, mal, mülk sahibi olmak mı kötülenmiştir yoksa bunlara muhabbet etmek, bunları sevmek mi kötülenmiştir?

Cevap: İslamiyette mal kötülenmemiştir. Çünkü cenâb-ı Hak mala hayır adını vermektedir. Zira İbrâhim aleyhisselamın yalnız yarım milyonu sığır olmak üzere, davarları, ova ve vadileri dolduruyordu. İslâmiyet dünya malını kötülememektedir. Kur’ân-ı kerimde, kötü denilen dünya, haramlar ve mekruhlardır.

Haram yoldan kazanılan mal, mülk olmaz. Kullanması haram olur. Helal malı, ihtiyaçtan fazla toplamak mekruhtur. Zekâtı verilmezse, azaba sebep olur. Hadis-i şerifte;

(Altına ve gümüşe köle olana lanet olsun!) buyuruldu.

Köle, daimâ efendisinin kalbini kazanmayı düşünür. Dünya malı peşinde koşmak, nefsinin şehvetleri, arzuları peşinden koşmaktan daha fenadır. Mal, para peşinde koşmak, Allahü teâlânın emirlerini unutturursa, dünya muhabbeti denir.

Allah zikri, düşüncesi bulunmayan kalbe şeytan yerleşir. Şeytanın en büyük hilesi, insana hayırlı işler yaptırarak kendisini salih, iyi zannettirmesidir. Böyle kimse, kendisinin kulu olur. Hadis-i şerifte;

(Geçen ümmetlerin her birine fitneler verildi. Benim ümmetimin fitnesi, mal, para toplamak olacaktır) buyuruldu.

Dünyalık peşine düşerek, ahıreti unutacaklardır. Hadis-i şerifte;

(Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir) buyuruldu.

İnsanın rızkı değişmez, azalmaz ve çoğalmaz ve zamanından geri kalmaz. İnsan, rızkını aradığı gibi, rızık da, sahibini arar. Çok fakirler vardır ki, zenginlerden dahâ iyi, daha me'ûd yaşar. Allahü teâlâ kendisinden korkanlara, dinine sarılanlara, ummadıkları yerden rızık gönderir. Hadis-i kudside;

(Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster!) buyuruldu. Bir hadis-i şerifte;

Bir zengin öldü. Bir köşk ile iki oğlu kaldı. Köşkü taksimde anlaşamadılar. Duvardan bir ses geldi:

“Benim için birbirinize düşman olmayınız. Ben bir padişah idim. Çok yaşadım. Mezarda yüz otuz sene kaldım. Sonra, toprağımla çanak çömlek yaptılar. Kırk sene evlerde kullandılar. Kırıldım ve sokağa atıldım. Sonra, benimle kerpiç yaptılar. Bu duvarın inşasında kullandılar. Birbirinizle dövüşmeyiniz. Siz de, benim gibi olacaksınız!..”