"Yetmiş yıllık ibâdete bedel tefekkür!.."

25/04/2021 Pazar Köşe yazarı A.U

Efendimiz aleyhisselâm, mescid-i şerîfte eshâbıyla sohbet ediyordu.

Cebrâil aleyhisselâm geldi.

Ve Efendimize:

"Yâ Resûlallah! Ebû Bekr bu sabah öyle bir ibâdet yaptı ki, yetmiş yıllık ibâdete bedeldir" diye arz eyledi.

Efendimiz dinledi.

Hazret-i Bilâl’e buyurdu ki:

"Git, Ebû Bekr'i çağır gelsin!"

O da, "başüstüne" dedi.

Ve gidip çağırdı.

Hazret-i Ebû Bekr çıktı evden.

Az sonra mescid-i şerîfe geldi.

Selâm verip oturdu.

Efendimiz sordular:

"Nasılsın yâ Ebâ Bekr?"

"İyiyim, elhamdülillah.”

"Evde ne yapıyordun?"

"Bir şey yapmıyordum.”

"Peki bir şey düşündün mü?"

"Evet düşündüm.”

"Ne düşündün?"

“Cenneti, Cehennemi düşündüm. Allahü teâlânın her ikisini de insanla dolduracağını, Cehennemin büyüklüğünü ve azâbının şiddetini düşündüm. Burada yanacak olan insanların hâlini tefekkür ettim.

Çok acıdım onlara.

Ve kalbimden:

(Yâ Rabbî, âhirette benim vücûdumu öyle büyük yap ki, Cehennemi yalnız ben doldurayım. Başka kimseye yer kalmasın. Böylece senin takdîrin yerine gelmiş olur ve bütün insanlar yanmaktan kurtulur) diye duâ ettim” dedi.