“Beni de talebeliğe kabul edin!”

04/09/2022 Pazar Köşe yazarı A.U

Fâtih Sultân Mehmed hân, fetihten sonra hocasını ziyârete gitti ve “Himmet ve yardımınızla İstanbul'u fethettik” diye arz etti.

Büyük velî cevâben;

“Allahın yardımıyla” buyurdu.

“Hocam, sizden bir ricam var.”

“Buyurun Sultânım.”

“Beni de talebeliğe kabul edin.”

“Olmaz Sultânım.”

“Neden efendim?”

“Çünkü siz bu mânevî lezzeti tatmış olsanız, devlet işlerini aksatırsınız. İslâma hizmet işi yapılmaz olur bu ülkede. Halkın huzur içinde yaşaması için, bu devletin başında kalmanız lâzım sizin” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Dervişlikle sultânlık bir arada yürümez.”

Genç pâdişah boynunu büküp;

“Peki hocam, siz bilirsiniz” dedi.

● ● ●

Bir gün de, komşusu bir tabak pilâv gönderdi Akşemseddîn hazretlerine.

Sofra kuruldu.

Pilâv ortaya kondu.

Ama büyük velî el uzatmıyordu yemeğe.

Hanımı merakla sordu:

“Niçin yemiyorsun efendi?”

“Bu pilâv başkasının rızkı hanım, bizim değil” buyurdu.

O esnada kapı çalındı.

Kapıda bir fakir duruyordu.

“Allah için yiyecek verin!” diyordu.

Pilâv tabağını o fakire verip gönderdiler...