"Yâ Rabbî! Hâlim sana malûm..."

17/06/2022 Cuma Köşe yazarı A.U

Şâbân-ı Velî devrinde biri, diğerine beş yüz akçe borçlu idi.

Ve ödeyemiyordu.

Alacaklı da sıkıştırıyordu!

Bir gün yine gelip sıkıştırınca;

“Biraz mühlet ver” dedi.

Vermeyince koştu bir velî zâtın türbesine.

Bir Fâtiha gönderdi.

Sonra el kaldırıp;

“Yâ Rabbî! Bu velî zâtın hürmetine bana borcum kadar akçe gönder” diye yalvardı.

Geri gelirken birini hâtırladı.

“Şâbân-ı Velî” hazretlerini.

Hemen koştu evine.

Diz çöktü karşısında.

Daha bir şey söylemeden büyük velî, ona bir minder gösterip;

“Şu minderi kaldır da altındaki paraları al” buyurdu.

O da minderi kaldırdı.

Utanarak biraz aldı.

Ama borcu beş yüz akçe idi.

“Bunlar yetmez” diye düşündü.

O vakit mübârek zât;

“Sıkılma, hepsini al!” buyurdu.

O da “Başüstüne” dedi.

Ve hepsini alıverdi.

Şâbân-ı Velî el kaldırıp;

“Yâ Rabbî! Bu kulunu bir daha darda koyma” diye yalvardı.

Adamcağız (Âmin) dedi.

Parayı ve duâyı alıp döndü.

Acele saydı, şaşırıp kaldı!

Zîra tam da borcu kadardı.

Koşarak gitti alacaklısına.

Borcunu verip şükretti Allaha...