"Ben, Allah'ın kullarına iyilik yapmayı seçtim"

27/08/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.D

Ubeydullah-i Ahrar hazretleri​ buyurdu ki: "Benim belki doğuştan gelen bir huyum vardır. İnsanlara yardım ederek dualarını almak."

 

İyi bir Müslüman olmak için (Ahlâk-ı hamide) yâni güzel ahlâka sahip olmak, (ahlâk-ı zemime) yâni kötü ahlaktan uzak durmak lâzımdır. Ancak bununla dünya ve âhiret saâdeti elde edilir.

Güzel ahlâk, ilim ve edeb öğrenmekle, iyi insanlarla arkadaşlık etmekle elde edilir. Kötü ahlâk da bunun tersidir. Yâni cahil kalmak, edepsiz olmak, kötü insanlarla arkadaşlık etmekten hâsıl olur.

Cenâb-ı Hak, Peygamber aleyhisselâmı överken (Gerçekte sen büyük bir ahlâk üzeresin) buyurmaktadır. İyi insan, iyi ahlâklı insan demektir. Dinimiz iyi huylar edinmemizi, kötü huylardan kaçınmamızı emretmektedir.

Din büyüklerimiz buyurdular ki: "Kötü ahlâk, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlâk, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günâhlar affa uğrar."

İnsanın iyi huylu olabilmesi, tarlaya faydalı tohum ekebilmesinin en önemli başta gelen şartı; iyi arkadaş bulmaktır. Kötü arkadaşla beraber olan, ne kadar iyi olursa olsun bir gün bozulabilir. İyi arkadaşla beraber olan, kendisi bozuk bile olsa yine bir gün kurtulabilir.

             ***

Ubeydullah-i Ahrar hazretlerine sormuşlar, "Efendim, bu makama, bu tasavvuf derecelerine nasıl kavuştunuz?" diye. O mübarek zat da şu cevabı vermiş:

"Ben ömrümde tasavvuf kitabı okumadım. Hiç böyle şeylerden haberim yok, bilmem. Ancak benim belki doğuştan gelen bir huyum vardır. Elimde değil, insanlara yardım ederek, birini gidip ziyaret ederek dualarını almak... Kapı kapı dolaşır kimin ne ihtiyacı varsa, kimin hastası varsa, kimin dinî meselede sıkıntısı varsa, onlara yardım ederim. Bunlar benim en büyük hasletimdir... Hatta bir defasında medresede üç arkadaş kalıyorduk. İkisi çok bulaşıcısı bir hastalığa müptela oldular. Herkes bana dedi ki: Çık oradan, o odada kalma! Ben ölürüm gene çıkmam, onlar benim arkadaşım, hastaysa hasta, bulaşırsa bulaşsın, dedim. Onlara yemek yedirdim, sularını içirdim. Her türlü hizmeti sonuna kadar yaptım. Ama sonunda bana da hastalık bulaştı. Ölürsem ölürüm, dedim. Fakat Allahü teâlâ her şeye kâdir. Onlar da ben de iyileştik. Niye? Allaha güvendiğimiz için!.."

             ***

Ubeydullah-i Ahrar hazretleri buyurdu ki: "Eğer ben şeyhlik yapsaydım hiçbir tekke bir tane mürid bulamazdı. Hepsi bana gelirdi. Ama ben bu yolu seçmedim. Ben Allah'ın kullarına iyilik yapmayı seçtim."

Bugünkü yazımızı şu hadis-i şerif ile bitirelim: 

"İnsanların en iyisi, insanlara faydalı olandır." (Dare Kutni)