"Size bir karış yer vermem!"

26/06/2022 Pazar Köşe yazarı S.K

Abdülhamid Hân: “Ecdadımın kanlarıyla alınan ve bugüne kadar muhafaza edilen bu vatan, para ile satılmaz!..”

 Yahudiler, İngilizlerin himâyesi ve teşviki ile Filistin topraklarında bir Yahudi devleti kurmak istiyorlardı. Bu tehlikeyi ve Siyonistlerin faaliyetlerini va arzularını da çok iyi bilen ll. Abdülhamid Hân, Filistin toprağından Yahudilere satılmamasını emretti. Dünya Siyonizm Teşkilâtının Reisi Theodor Herzl ve Haham Moşe Levi, Sultan Abdülhamid’i ziyaret ederek, Yahudiler için toprak satmasını istediler. Sultanın cevabı "Dünyanın bütün devletleri ayağıma gelseler ve bütün hazinelerini dökseler, size bir karış yer vermem. Ecdadımın kanlarıyla alınan ve bugüne kadar muhafaza edilen bu vatan, para ile satılmaz" olmuştur.

Yahudiler, İttihat ve Terakki fırkası ile iş birliği yaptılar. Bütün şer güçler, Sultan'a karşı birleştiler. 1327’de [m. 1909] tahttan indirerek, bütün Müslümanları öksüz bıraktılar. İttihat ve Terakki’nin başında bulunanlar, din düşmanlarını ve masonları devletin en yüksek mevkilerine getirdiler. Hattâ, Şeyhülislâm yaptıkları Hayrullah ve Mûsâ Kâzım bile mason idi!.. Memleketi kana buladılar. Bu İngiliz uşaklarının sebep oldukları, Balkan, Çanakkale, Rus ve Filistin cephelerinde, haince, alçakça hazırlanmış İngiliz plânları ile, Abdülhamid Hân'ın yetiştirmiş olduğu, dünyanın birinci kara ordusu yok edildi. Yüz binlerce vatan evlâdı şehit edildi. İngilizlerin hileleri ile, devletin başına geçen masonlar, vatanın en çok birliğe ve müdafaaya muhtaç olduğu bir zamanda, milleti sahipsiz bırakıp kaçtılar. Hain olduklarını böylece de ispat ettiler...

Osmanlı imparatorluğunda açılan misyoner mekteplerinde ve kiliselerde aldatılan gayrimüslim vatandaşlar, Osmanlıya karşı ayaklandırıldı. Mekteplere muallim ve kiliselere papaz ismi ile Avrupa’dan gelen siyah cübbeli casuslar, gazeteciler, her geldikleri yere para, silâh ve fitne getirdiler. Büyük isyanlar oldu. Tarihin sayfalarında, insanlık lekesi, vahşeti olarak duran, Ermeni, Bulgar ve Yunan mezâlimi yapıldı. Yunanlıları İzmir’e taşıyanlar da İngilizlerdi. Allahü teâlâ, Türk milletine merhamet buyurarak, büyük bir istiklâl mücadelesi sonunda, bugünkü güzel vatanımız kurtarılabildi...

Osmanlı Devleti parçalanınca, dünya birbirine girdi. Osmanlı imparatorluğu tampon gibi bir devletti. Müslümanlar için bir hâmi ve kâfirlerin birbirlerine girmemesi için de bir mâni idi. Sultan Abdülhamid Hân'dan sonra, hiçbir memlekette rahat ve huzur kalmadı. Avrupa devletlerinde, 1. Cihan Harbinde, sonra 2. Cihan Harbinde, daha sonra da komünizm istilası ve zulmü altında, kan ve katliam hiç bitmedi.

İngilizlerle birleşip Osmanlıları arkadan vuranlar, hiç rahat yüzü görmediler. Sonra yaptıklarına pişman oldular. Hattâ, hutbeleri tekrar Osmanlı Halifesi adına okutmaya başladılar. İngilizler tarafından Filistin’e İsrail Devleti kurulunca, Osmanlıların kıymeti anlaşıldı. Filistinlilerin İsrail zulmü altında hangi vahşetlere uğradıklarını gazeteler yazıyor, dünya televizyonları gösteriyor...

1990 senesinde, Mısır Hariciye Nâzırı İsmet Abdülmecid şöyle demiştir: "Mısır en rahat ve huzurlu günlerini, Osmanlılar zamanında yaşadı..."