"Bir rehber bulsam gerek!"

19/06/2022 Pazar Köşe yazarı A.U

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, çok büyük bir velî idi.

Yirmi bir yaşında âlim oldu.

Tek düşüncesi, Medîne'ye varıp Resûlullahı ziyâret etmekti.

Onun aşkıyla yanıyordu.

Ve bir gün Medîne’ye vardı.

Edeple ziyâretini yaptı.

Ve kalbinden düşündü ki:

"Bir rehber bulsam gerek!"

O gün bir zâta rastladı.

Huzûruna varıp arz etti ki:

“Bana nasîhat eder misiniz?”

O zât cevâben;

“Kâbe'yi ziyârete gittiğinde edebe aykırı bir şey görürsen hemen reddetme” dedi.

Nihâyet Mekke'ye geldi.

Kâbe'ye yaklaşınca bir zâtın Beytullah’a sırt çevirmiş hâlde kendisine baktığını gördü.

Bu hâli beğenmeyip;

"Kâbe'ye sırt çevirmiş oturuyor. Beytullah'ta böyle edepsizlik olur mu?" diye düşündü.

O zât, ona dönüp;

“Mü’mine hürmet, Kâbe'ye hürmetten önce gelir. Bunun için yüzümü sana çevirdim. Medîne'deki zâtın nasîhatini ne çabuk unuttun?” dedi.

O, hemen özür dileyip;

“Beni de talebeliğe kabul eder misiniz” dedi.

O zât ise;

“Senin işin Hindistan'da hâllolur. Sen oraya git” dedi. (Devamı yarın)