"Ben dünya için Allah demem!"

10/06/2022 Cuma Köşe yazarı A.U

Bağdat’ta Mevlânâ Hâlid hazretleri bir talebesini, irşat için Anadolu’ya göndermiştir.

O zât da Bağdat’tan çıkar.

Doğruca Erzincan’a gelir.

Ve Terzi Baba ile görüşüp;

“Sana bir teklifim var. Dediğimi yaparsan, çok menfaatlere kavuşursun. Yapacağın iş, sadece Allah demek” der.

Terzi Baba onu dinler.

Ve ânında reddeder.

Sebebini sorunca da; “Ben dünya için Allah demem!” der.

Çünkü (menfaat) kelimesinden, (dünya) menfaatini anlamıştır.

O gelen zât;

“Allah demekle dünya sevgisinden kurtulup Allah sevgisine kavuşacaksın” buyurur.

Terzi Baba “Pekâlâ!” der.

O anda açılır kalp gözü...

● ● ●

Bu zât, bir gün sohbetinde; “Bir farz namazı, özrü yokken kazâya bırakmak büyük günahtır. Bu büyük günah her namaz kılacak kadar boş vakitler geçince bir misli artar” buyurdu.

“Hikmeti nedir?” dediler

Büyük velî cevâben;

“Çünkü o namazı, boş vakitlerinde kazâ etmek farzdır. Hesâba sığmayan bu müthiş günahtan ve azâbından kurtulmak için, kazâya kalan bu namazları bir an önce kılıp bitirmelidir” buyurdu.