“Hakîkî Müslüman nasıl olur efendim?”

08/10/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Ahmed Mekkî Efendi’nin mevkî ve makâmda hiç gözü yoktu.

"İstanbul Müftülüğü" teklif edildi kendisine.

Kabul etmedi.

Isrâr ettiler.

“O iş bana göre değil” buyurdu.

Tevâzûundan, müftü koltuğuna oturmazdı.

Hikmetini sorarlardı.

“Ben, bu makâma lâyık değilim” derdi.

Hâlbuki O vefat edince, yerine gelen genç müftü, onun (lâyık değilim) diye oturmadığı müftülük koltuğunu ve masasını beğenmemiş, yenileriyle değiştirmişti.

Kendisi döner koltuğuna oturur, sigarasını yakar, gelenlerle siyâsi şeyler konuşurdu.

Dînî suâllere de, kafasından;

“Bana göre şöyledir” derdi.

Ve îzah etmeye çalışırdı gûya.

Dinleyenler bir şey anlamazdı.

Zâten Ahmed Mekkî Efendi'den sonra dînî soru sormak için gelenler günden güne azaldı.

Daha sonra tamâmen kesildi...

● ● ●

Bir gün bâzı gençler gelip;

“Hakîkî Müslüman nasıl olur efendim?” diye sordular.

Büyük velî, cevâbında;

“Hakîkî Müslüman; dînine, ana babasına ve hocasına, âmirlerine, memleketinin büyüklerine ve kânunlarına karşı son derecede saygılıdır. Lüzûmsuz işlerle uğraşmaz. Kumar oynamaz. Vaktini boşa geçirmez” buyurdu.