İnsanların said veya şaki olması hakkında...
15/07/2025 Salı Köşe yazarı O.Ü
Sual: Herhangi bir kimse, kendisinin daha hayatta iken said mi, şaki mi olduğunu bilme, öğrenme şansı var mıdır?
Cevap: Bu konuda Ahmet
bin Yahya Münîrî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“Saadet, Cennetlik olmak demektir. Şekâvet,
Cehennemlik olmak demektir. Saadet ve şekâvet, Allahü teâlânın iki hazinesi
gibidir. Birinci hazinenin anahtarı, taat ve ibadettir. İkinci hazinenin
anahtarı, masiyet yani günahlardır. Allahü teâlâ, her
insanın said veya şaki olacağını ezelde biliyordu. Bu
bilgisine kader denir. Said olacağı ezelde bilinen kimse, Allahü
teâlâya itaat eder. Ezelde, şaki olacağı bilinen kimse, hep günah işler.
Dünyada herkes, said veya şaki olduğunu, amelinden
anlayabilir. Ahireti düşünen din âlimleri,
herkesin said veya şaki olduğunu böylece anlar. Dünyaya
dalmış olan din adamı ise, bunu bilmez. Her izzet ve her nimet, Allahü teâlâya,
ihlas ile itaat ve ibadet etmektedir. Her kötülük ve sıkıntı da, günah
işlemekten hasıl olur. Herkese dert ve bela, günah yolundan gelir. Rahat ve
huzur da, itaat yolundan gelmektedir. Allahü teâlânın âdeti böyledir. Bunu
kimse, değiştiremez.
Nefse kolay ve tatlı gelen şeyi saadet zannetmemeli.
Nefse güç ve acı gelenleri de şekâvet ve felaket sanmamalıdır. Kudüs'te
Mescid-i Aksâda senelerce tesbih ve ibadet ile ömrünü geçiren kimse, ibadetin
şartlarını ve ihlası öğrenmediği için, bir secdeyi terk edince, öyle zarar etti
ki, helak oldu. Eshâb-ı Kehf'in köpeği ise, pis olduğu hâlde, sıddıkların
arkasında birkaç adım yürüdüğü için, öyle yükseldi ki, hiç düşmedi. Bu hâl,
insanı hayrete düşürmektedir. Asırlar boyunca, âlimler, bu sırrı çözememiştir.
İnsan aklı, bunun hikmetini anlayamıyor. Âdem aleyhisselama buğdaydan yeme dedi
ve yiyeceğini ezelde bildiği için, yemesini diledi. Şeytanın Âdem aleyhisselama
secde etmesini emreyledi ve secde etmemesini diledi. Beni arayınız buyurdu.
Fakat ihlası olmayanın kavuşmasını dilemedi. İlahi yolun yolcuları, 'Hiç
anlayamadık' demekten başka bir şey söyleyemediler. Bizlere ne demek
düşer!
Allahü teâlânın, insanların iman
etmelerine, kendisine ibadet yapmalarına ihtiyacı yoktur. Kâfir olmalarının ve
günah işlemelerinin de Ona hiç zararı olmaz. Mahluklarına Onun hiç ihtiyacı
yoktur.”
