İslâm güneşi artık uzak ülkeleri de aydınlatıyordu
26/06/2025 Perşembe Köşe yazarı S.A
Eshab-ı kiramın çoğu hicret etmişti. En
son, Peygamber Efendimiz, Hazret-i Ebû Bekir'le beraber yola
çıktılar. Böylece "Hicret" başlamış oluyordu...
Muharrem ayı Kur'ân-ı kerimde
kıymet verilen dört aydan biridir. Bu ayda oruç tutmak çok sevaptır.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
"Ramazan orucundan sonra en
faziletli oruç, Muharrem ayında tutulan oruçtur. Farz namazlarından sonra en
faziletli namaz, gece kılınan (teheccüd) namazdır."
Hicretten önce Müslümanlar büyük
sıkıntı içinde idiler. Suçları, Allahın varlığına birliğine Efendimizin onun
kulu ve elçisi olduğuna inanmaktı.
Müminlerin bazısı şehid edildi.
Ammar bin Yasir'in annesi ve babası gibi... Bilâli Habeşi'ye (radıyallahü
anh) yapılan eza ve cefayı hepiniz biliyorsunuz. Dayanılacak gibi değildi,
inananların iki defa Habeşistan'a hicret etmelerine izin çıktı...
619 yılında Müslümanlar iki büyük
acı yaşadılar. Sevgili Peygamberimizin amcası Ebû Talib vefat etti ki
Mekke'deki hâmisi idi. Üç gün sonra da ilk mü'mine, Hatice Validemiz
(radıyallahü anha) rahmet-i rahmana kavuştu. Hazret-i Hatice en zor günlerinde
Server-i Kâinatın yanında durmuş, malını mülkünü Allah yolunda sarf etmişti.
Çocuklarının annesiydi. Bu seneye "Senetül Hüzn" (üzüntülü sene)
denildi.
Beklendiği gibi de oldu, Ebû
Talib'in vefatından sonra müşrikler Resul-i Erkeme daha fazla eziyet etmeye
başladılar. Mü'minlere sıkıntı vermekte âdeta birbirleri ile yarış
hâlindeydiler.
Zulüm ve işkencelere rağmen
Kur'ân-ı kerimin beşer kelâmı olamayacağını düşünerek iman edenlerin sayısı
arttı. Bir taraftan da Medine-i Münevvere'ye hicret başladı. Bu da kâfirleri
çok endişelendirdi. İslâmiyet artık Mekke-i Mükerremeden taşmış, müşriklerin
korktukları başlarına gelmişti!..
Eshab-ı kiramın çoğu hicret
etmişti. En son, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)
Efendimiz, Hazret-i Ebû Bekir'le beraber yola çıktılar. Böylece "Hicret" başlamış
oluyordu. Sevr Mağarasında üç gün üç gece kaldıktan sonra Kuba köyüne
vasıl oldular. Gerek muhacir gerek ensar, Allahın Resulünü büyük bir sevinç ile
karşıladı. Orada bir mescid inşa ettiler ve ilk cuma namazı kılındı... Bu
mübarek "Hicret" ile Mekke devri kapanmış, Medine-i
münevvere devri başlamış oldu. İslâm güneşi uzak ülkeleri de
aydınlattı...
Hicretten sonra
İslamiyet bir şehir dini olmaktan çıktı, cihanşümul bir din olduğunu dünyaya
duydu, tanıdı.
