İslâmiyetin temeli, ilim öğrenmek ve öğretmektir

30/04/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y

"İslâmın emir ve yasaklarını öğreten fıkıh âliminin Müslümanlara sağladığı faydanın sevâbı, cihâd sevâbından çoktur."


Dîn-i islâmın temeli, îmânı, farzları ve harâmları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri “aleyhimüssalevâtü vetteslîmât” bunun için göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslâmiyet yıkılır, yok olur. Allahü teâlâ, Müslümanlara (Emr-i ma’rûf) yapmayı emrediyor. Yani, benim emirlerimi, bildiriniz, öğretiniz diyor ve (Nehy-i anil-münker) emrediyor. Yani, yasak ettiğim haramları bildiriniz ve yapılmasına râzı olmayınız, diyor. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki: (Birbirinize Müslümânlığı öğretiniz. Emr-i ma’rûfu bırakır iseniz, Allahü teâlâ, en kötünüzü başınıza musallat eder ve dualarınızı kabûl etmez.) Ve yine buyurdu ki: (Bütün ibâdetlere verilen sevap, Allah yolunda gazâya verilen sevâba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Gazânın sevâbı da, emr-i ma’rûf ve nehy-i anilmünker sevâbı yanında, denize nazaran bir damla su gibidir.) Nitekim (İbni Âbidîn), beşinci cild sonunda, "İslâmın emir ve yasaklarını öğreten fıkıh âliminin Müslümanlara sağladığı faydanın sevâbı, cihâd sevâbından çoktur" diyor.

 

Gözümüzün nuru olan evlâtlarımız, ana baba elinde bir emânettir. Çocukların temiz kalpleri kıymetli bir cevher gibidir. Mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun meyvesi hâsıl olur. Çocuklara îmân, Kur’ân ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saâdetine ererler. Bu saâdette anaları, babaları ve hocaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Yapacakları her fenalığın günahı, ana, baba ve hocalarına da verilir.

 

Tahrîm sûresi altıncı âyet-i kerîmesinde meâlen buyuruldu ki: (Kendinizi ve evlerinizde ve emirlerinizde olanları ateşten koruyunuz!) Bir babanın, evlâdını Cehennem ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem ateşinden korumak da, imânı ve farzları ve haramları öğretmekle ve ibâdete alıştırmakla ve dinsiz, ahlâksız arkadaşlardan korumakla olur... Evlât, büyük nimettir. Nimetin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için (Pedagoji), yani çocuk terbiyesi, islâm dîninde çok kıymetli bir ilimdir. İslâm dînine karşı olanlar da, bu mühim noktayı anladıkları içindir ki, asrımızın en tehlikeli dinsizlik ocağı olan mason ve komünistler, "Gençliğin ele alınması birinci hedefimizdir. Çocukları dinsiz olarak yetiştirmeliyiz" diyorlar. 

 

O hâlde, Müslümanlar din câhillerinin hîlelerine, yalanlarına aldanmamalı, onların okşayıcı, aldatıcı, yardımsever sözlerine inanmamalıdır. Müslümanlar, birbirlerine (Emr-i ma’rûf) eder ve (Nehy-i münker) eder.