“Duâ, ibâdetin ta kendisidir...”

14/04/2019 Pazar Köşe yazarı V.T

Şunu iyi bilmelidir ki, her işi yaparken, önceden okunması gereken duâlar vardır.

 

Kâdı Şihâbüddîn hazretleri Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden ve Şam’ın meşhûr kadılarındandır. 626 (m. 1229)’da Şam’da doğdu.693 (m. 1294)’de aynı yerde vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı: 

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde şu âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki: 

“Bana duâ edin, ben de size karşılığını vereyim...” (Mü’min-60).

“(Ey Resûlüm), Kullarım sana benden sorarlarsa, muhakkak ki ben çok yakınımdır. Bana duâ edince, duâ edenin duâsını kabul ederim. O hâlde, onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla îmân etsinler ki, doğru yola ulaşmış olsunlar.” (Bekâra-186)

Nu’man bin Beşir’in rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) “Duâ, ibâdetin ta kendisidir” buyurdu. Peygamber efendimiz duânın fazileti hakkında buyurdu ki: “Duâ ibâdetin özüdür.”

“Allahü teâlânın fadlından isteyin. Allah kendisinden istenmesini sever.”

“Kul, duâsında üç şeyden birine kavuşur. Ya duâ sayesinde günahı bağışlanır, ya peşin bir mükâfat alır veya âhirette karşılığını bulur.”

Hazreti Ebû Bekir’in (radıyallahü teâlâ anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte de Peygamber efendimiz, “Bir kul günah işler, sonra güzelce abdest alır. Sonra da, iki rek’at namaz kılar. Allahü teâlâdan affını dilerse, Allahü teâlâ onu af ve mağfiret eder” buyurdu.

Âhıreti kazanmak isteyen kimsenin, sabah ve akşam namazlarının sonunda, okunması bildirilen duâlarla meşgul olması gerekir. Akşam ve sabah ezanını işitince okunacak duâlar vardır. Bir meclisten ayrılırken, günahlara keffâret olacak duâlar vardır. Yeni elbiseler giyildiği zaman da okunacak duâlar vardır. Şunu iyi bilmelidir ki, her işi yaparken, önceden okunması gereken duâlar vardır.

Duânın edebleri vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Duâ için şerefli ve kıymetli vakitleri seçmelidir. Sene içerisinde Arefe günü, aylardan Ramazân-ı şerîf ayı, hafta içerisinde Cuma günü, saatler içerisinde seher vakti, duâ için kıymetli vakitlerdir.

Resûlullah efendimiz bir hadîs-i şerîfte buyurdu ki: “Gecenin üçte biri kalınca Allahü teâlâ birinci kat semâya tecellî ederek: 'Yok mu istiğfar eden, onu mağfiret edeyim. Yok mu isteyen, dilediğini vereyim. Yok mu duâ eden, duâsını kabûl edeyim'  buyurur.”

Duâ için, kıymetli vakitleri ganîmet ve fırsat bilmelidir. Düşmana hücum edeceği vakit, beş vakit namazın akabinde, ezan ile ikâmet arasında, yağmur yağarken ve iftar vaktinde duâyı fırsat bilmelidir.