Her gün çok dua ve istiğfar etmelidir...
22/10/2025 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Her zaman, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle
yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır.
Her gün kendimiz ve sevdiklerimiz için çok dua etmelidir. Dua, istemek
demektir. Aç bir adamın, iştahlı olduğu bir zamanda yiyecek istemesi gibidir.
İman ile ölenlere hatm-i tehlîl yapmak, yani yetmiş bin
Kelime-i tevhîd okuyup, sevâbını rûhuna hediye etmek çok faydalıdır...
Her zaman, ölülere de, dua ve istigfâr etmekle, onun için sadaka vermekle
yardım etmek, imdâtlarına yetişmek lâzımdır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve
sellem” buyurdu ki: (Ölünün mezârdaki hâli, imdât diye bağıran, denize
düşmüş kimseye benzer. Boğulmak üzere olan kimse, kendisini kurtaracak birini
beklediği gibi, meyyit de, babasından, anasından, kardeşinden, arkadaşından
gelecek bir duâyı gözler. Kendisine bir duâ gelince, dünyânın hepsi kendine
verilmiş gibi sevinmekten daha çok sevinir. Allahü teâlâ, yaşayanların duâları
sebebi ile ölülere dağlar gibi çok rahmet verir. Dirilerin de ölülere
hediyesi, onlar için duâ ve istigfâr etmektir.)
Silsile-i aliyye ismi verilen büyük âlimlerden Mazhar-ı Cân-ı Cânân “kaddesallahü
teâlâ sirrehül’azîz” hazretleri, ömrünü uygunsuz işler yaparak geçiren bir
kadının kabri yanına oturmuştu. Kabre teveccüh eyledi. Yani hâtırına başka
hiçbir şey getirmeyip; yalnız onu düşündü. Bu mezarda Cehennem ateşi var.
Kadının imânlı olmasında şüphe ediyorum. Rûhuna (Hatm-i tehlîl) sevâbı
bağışlayacağım. İmânı varsa, affolur buyurdu. Hatm-i tehlîlin sevâbını
bağışladıktan sonra, elhamdülillah îmânı varmış, Kelime-i tayyibe tesîrini
gösterip azaptan kurtuldu buyurdu...
Süleymâniyye kütüphânesi İbrâhîm Efendi “rahmetullahi teâlâ aleyh”
kısmında, [520] sayılı fetvâ kitâbında diyor ki:
"Dua sessiz olur. Cuma namazından sonra cemâat ile dua yapmak
câhilliktir. Vaazdan sonra toplanarak vâizin yüksek sesle dua yapması bidattir."
(Miftâh-un-necât) kitabında yazılı hadîs-i şerîfte, (Bir kimse, müminler için,
her gün yirmi beş kere, istigfâr okursa, Allahü teâlâ, bu kimsenin kalbinden
gıl ve hasedi çıkarır. İsmi, ebdâl isimleri arasına yazılır. Ona, bütün
müminler adedince, sevap yazılır. Kıyâmet günü, bütün müminler: Yâ Rabbî, bu
kulun bizim için, istiğfâr okurdu. Sen de onu affeyle! derler) buyuruldu.
[Gıl, hîle demektir. Ebdâl; evliyâdan bir sınıfın ismidir.]
Bunun için her gün, (Allahümmağfir lî ve li-vâlideyye ve lilmü’minîne vel-mü’minât vel-müslimîne vel-müslimâtil-ahyâ-i minhüm vel-emvât bi-rahmetike yâ Erhamerrâhimîn) okumalıdır. Mânâsı: (Beni, anamı ve babamı, diri ve ölmüş olan erkek ve kadın bütün müminleri ve Müslümanları rahmetinle af ve mağfiret eyle! Ey merhamet edenlerin en merhametlisi olan Allahım!)


