“Üç hocam da îmânsız gitti!"

16/09/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Kûfe’de doğup Basra’da vefât eden Süfyân-ı Sevrî hazretleri, Tebe-i tâbiîn’dendir. Hiç abdestsiz gezmez, “ölüm”den söz olunca korkusundan tâkatsiz kalırdı! Annesi, buna hâmileyken komşunun turşusunun tadına bakmıştı biraz.

Hani bir lokmacık.

Onu ağzına aldı.

Hazret-i Süfyân, karnında ona “ağrı” vererek “îkaz” etti hemen.

O anda aklı başına geldi.

Komşusuna seslenip;

“Hakkını helâl et” dedi.

Kadın şaşırdı;

“Ne oldu ki?”

“Turşunun tadına baktım.”

“Olsun, ne var bunda.”

“Hayır, sen helâl et.”

Kadın “helâl ettim” dedi.

O zaman ağrısı gitti...

● ● ●

Hazret-i Süfyân, henüz gençliğinde sırtı “kambur” olmuştu.

Dostları, merak edip;

“Bu genç yaşta niçin kambur oldunuz efendim?” dediler.

Cevâbında;

“Üç hocadan ders aldım. Üçü de derin âlimdi. Ama son nefeslerinde îmânsız gitti üçü de. Onları böyle görünce, korkumdan omurga kemiğim eğildi!” dedi.

● ● ●

Bir gün bâzı gençler bu zâta gelerek “Bizlere nasîhatiniz nedir efendim?” dediler.

O gençlere;

“Haram işlemeyin, kalp kırmayın, kendinizi beğenmeyin. Her işinizi ihlâsla yapıp insanlardan bir şey beklemeyin” buyurdu.