"Allah, câhili kendine dost edinmez!.."

03/07/2022 Pazar Köşe yazarı V.T

"İlmi olmayan kimse, câhillik içinde kalır, muhabbet kadehini içemez, vilâyet libâsını giyemez!"

 

Seyyid Ahmed hazretleri Ticânî Tîcâniyye tarîkatının kurucusudur. 1737 (H.1150) senesinde Cezâyir'in güneyinde Ayn-ı Mâdî denilen yerde doğdu. İlim tahsilinden sonra tasavvufa yöneldi. Ezvâvâ denilen yere didip Muhammed Ezherî'den Halvetiyye tarîkatını öğrendi. Hac vazifesini de yaptıktan sonra Fas'a gitti. Burada kendi tarikatını kurarak talebe yetiştirdi. 1815 (H.1230)'de Fas'ta vefât etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:

"Bâzı sâlih kimseler, bir hâdisenin nasıl netîceleneceğini ferâsetle söyler. Bu hâdisenin netîcesini Allahü teâlâ ona müşâhede ettirir, gösterir. Bu müşâhede, o kimsede devamlıdır. Bâzı kimseler de vardır ki, bu müşâhede onda bâzen olur, devamlı olmaz. O, onu Allahü teâlânın aşkının sarhoşluğu içinde iken söyler veya o söz dilinden çıkar da, söylediği hakîkat olur. Ama, onun bu hâlden haberi bile yoktur. İşte bu iki hâlin birinci olanı, yâni ferâseti devamlı olanı makbûldür. Ferâseti devamlı olanlara 'Velâyet ehli' denir. Bu işler, 'Abdal', 'Ebrar' ve 'Zühhâd'da olur. Firâseti ve müşâhedesi bâzan olanlar da 'Muhakkik'lerdir. Muhakkiklerde hâdiseler, bâzen kapalı, bâzen açık olur. Eğer şaka ile söyleseler; Allahü teâlâ onları kırmaz, hakîkat eder. Eğer gaflet ile söylerse, cenâb-ı Hak yine dediğini vâki eder. Onlar, Allahü teâlânın sevgili kullarıdır."

"Âhirette her incinin bir sedefi vardır. Her şeyin kendi hâline göre bir şerefi, değeri vardır. İnsanoğlu da kendisinde ilim bulunan bir sedeftir. Onun şerefi de ilim iledir. İlmi olmayan kimse, câhillik içinde kalır, muhabbet kadehini içemez, vilâyet libâsını giyemez. Allahü teâlâ câhili kendine dost edinmez."

"İlim, çok tekrar ve fazla müzâkere ile ele geçer. Ayrıca bunun için az uyumalı ve Allahü teâlânın yardımını talep etmelidir. Âlemlere rahmet olan Resûlullah efendimiz buyuruyor ki: (Geceleyin Allahü teâlânın korkusundan ağlayan göze ateş dokunmaz.) Bir kimse, 40 gün Allah için ihlâsla sabahlasa, hikmet pınarları zâhir olup, kalbinden lisânına akar. Peygamber efendimiz; (Mümin, gece çok ağlar, gündüz çok tebessüm eder) buyurdu."

"Semâ tavanının seyyâreleri olduğu gibi, her bir gaflet ve hatânın da bir keffâreti vardır. Müminlerin günahlarının keffâreti tövbedir."

"Her denizin kenarı, sonu, her günün gecesi vardır. Peşinden gece gelmeyecek gün, kıyâmet günüdür. Ucu bucağı bulunmayan deniz, Allahü teâlânın rahmet deryâsıdır."