Allah'ın sevdiğini seven, kurtulur...

05/09/2021 Pazar Köşe yazarı O.Ü

"Benim bir komşum vardı. Fasık, günahkâr, aşağı bir kimse idi. Ancak..."

 

Sual: Allahü teala, sevdiklerini sevenlere, günahkâr olsalar bile rahmat eyler, onları affeder mi?

Cevap: Menâkıb-ı Çihâr Yâr-i Güzîn kitabında şöyle bir hadise neklediliyor:

“Süleyman bin Zekvan adında, zahid bir kimse vardı. Bu kimse der ki:

-Benim bir komşum vardı. Fasık, günahkâr, aşağı bir kimse idi. Gündüz pazarda olurdu, gece ise evine gelir şarap içerdi. Bana çok cefa, eziyet verirdi. Onun eziyetleri sebebi ile, oğluma; gel, buradan başka bir yere gidelim, bu kimseyi görmeyelim, eziyetinden de kurtulalım dedim ve  başka bir yere gittik. Sonra, bize eziyet eden o adam öldü. O öldükten sonra, tekrar eski yerimize geri geldik. Bir gece, kapı çalındı, çıkıp, kapıyı açtım. Bir kimse gördüm ki, ayağı yerde, ama, o kadar yukarı baktım, yüzünü göremedim. Bana;

-Dışarı gel dedi.

-Korkarım dedim.

-Korkma, dışarı gel, benim ardımca yürü dedi. Ben de dışarı çıktım ve izince gittim. Kabristana vardık. Bir mezar yanında durduk. Bana;

-Bu mezarı aç dedi. Ben de o mezarın toprağını açıp, lahdin kerpiçine eriştim.

-Kerpici kaldır dedi. Kerpici kaldırdığım gibi, bir bahçe gördüm ki, sonu yoktu. Ve orta yerinde baktım bir taht kurulmuş ve fasık dediğim kişi onun üzerinde oturuyordu.

-Bu kişiyi tanır mısın? dedi.

-Bu benim komşumdur, mahalleyi bunun yaramazlığı yüzünden terk etmiştim dedim. Hayretler içinde kalmıştım ve;

-Bu kişi bu kadar fısk ve fücur ile bu mertebeye ne sebeple erişmiştir? dedim. O da;

-Bu adam senin dediğin gibi idi. Lakin, bir iyi âdeti vardı dedi.

-Neydi o âdeti diye sorunca;

-Âdeti şu idi ki, farz namazı kılıp, selam verip, namazdan çıkdıktan sonra; “Ya Rabbi! Hazreti Ebu Bekr'e, Ömer'e, Osman'a ve Ali'ye (radıyallahü anhüm) rahmet et” diye dua okurdu dedi.

Her kim Çihâr yâre muhabbet besler ise; Allahü teâlâ o kimseye ne kadar mücrim ve günahkâr dahi olsa da rahmet eyler.”

Sual: Bazı kimseler, camiye girer girmez namaz kılıyorlar. Bu ne namazıdır ve kılınması gerekir mi?

Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki:

“Camiye girince, iki rek'at namaz kılmak sünnettir. Buna Tehıy-yetül-mescid namazı denir. Camiye girince, farz, sünnet, kaza namazı gibi herhangi bir namaz kılmak, tehıyyetül-mescid namazı yerine geçer. Bunlara, ayrıca tehıyyetül-mescid diye niyet etmek lazım değildir.”