Bidat, doğru yoldan ayrılmaktır

14/11/2022 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

Sual: Âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden yanlış mana çıkaranlar, bidat sahibi mi, yoksa kâfir mi olur?

Cevap: Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde açıkça bildirilmiş olan bir şeye inanmayan veya şüphe eden kimse kâfir olur. Açık olarak bildirilmemiş, şüpheli olan emirlere yanlış mana vermek Bidat olur. Kur'ândan, hadisten yanlış mana çıkarana Bidat sahibi denir. Kendi anladıklarına, düşüncelerine Kur'ân, hadis diyene Zındık denir. Bu yanlış anladığına inanan, bidat sahibi olur. Böyle şey olmaz, aklım kabul etmez derse, kâfir olur. Bir harama mubah diyen kimse, bir âyete veya hadis-i şerife dayanarak söylüyorsa, kâfir olmaz, bidat sahibi olur. Bidat sahipleri, Kur'ândan ve hadis-i şeriflerden yanlış mana çıkarıyorlar. Zındıklar ise, kendi anladıklarına, düşüncelerine âyet ve hadis diyor.

Bidat itikadı, yanlış, sapık inanmaktır. İmanın bozuk ve sapık olmasıdır. Müslümanların çoğu, bu kötü hastalığa yakalanmışlardır. His organları ile anlaşılamayan, hesap ile ulaşılamayan şeylerde akıl yürütmek ve aklın yanıldığı şeylere inanmak, insanı bu hastalığa sürükler.

Her bidat sahibi, Kur’ân-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde manaları açık olmayan itikat bilgilerinde, yanlış tevil yaparak, yanlış mana çıkardığı için, hak yoldan ayrılmıştır. Hâlbuki, Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Kur’ân-ı kerimden kendi aklı ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir.)

Kur’ân-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden çıkarılan ilimler içinde, kıymetli ve doğru olan, yalnız Ehl-i sünnet âlimlerinin anladıkları ve bildirdikleridir. Ehl-i sünnet âlimleri, bu ilimleri, Eshâb-ı kirâmdan öğrendi. Bunlar da, Resûlullah efendimizden öğrendiler. Her bidat sahibi ve her cahil, tuttuğu yolun, Kur’ân-ı kerime ve hadis-i şeriflere uygun olduğunu sanır ve iddia eder. Hâlbuki bu hâlde olanların, Kur’ân-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden çıkardıkları her mana, makbul ve muteber değildir.

Sual: İnanmayanların yaptığı iyiliklerin, ahirette kendilerine faydası olacak mıdır?

Cevap: Ahirette kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselama tabi olanlara mahsustur. Dünyada yapılan bütün iyilikler, bütün keşifler, bütün hâller ve bütün ilimler Resûlullah efendimizin yolunda bulunmak şartı ile, ahirette işe yarar.