"Beni kurtar yâ Resûlallah!"

19/04/2021 Pazartesi Köşe yazarı A.U

Eshâb-ı kirâmdan Ukayl bin Ebî Tâlip ile Resûlullah Efendimiz, birlikte sefere çıkmışlardı.

Sonra bir yerde mola verdiler.

O esnâda bir deve gördüler.

Koşarak onlara doğru geliyordu.

Hayvan, can havliyle geldi.

Efendimizin önünde çöktü.

Ve dile gelip dedi ki:

“Yâ Resûlallah, beni kurtar!”

Ardından bir köylü geldi telâşla!

Elinde de bıçak vardı.

Efendimiz, ona sordu ki:

“Ne istersin bu bîçâre deveden?”

Adam arz etti ki:

“Bu deve, bana itâat etmiyor.

Keseyim de kurtulayım dedim.

Ama kesmeden kaçtı elimden.”

Bu defâ deve söz alıp;

“Yâ Resûlallah, izin verirsen ben arz edeyim” dedi.

Efendimiz: “Sen söyle” buyurunca:

“Yâ Resûlallah! Bu kabîle insanları, yatsı namazlarını kılmıyorlar. Hâlbuki sen, (Yatsıyı kılmayanlara azap iner) buyurdun. Ben de bunların arasındayım. O azap bana da gelir diye korktum ve kaçtım o kabîleden!” dedi.

Efendimiz, köylüye sordu:

“Doğru mu söylüyor?”

Köylü cevap verip;

“Evet yâ Resûlallah! Ama söz veriyorum, bundan sonra yatsı namazlarını hiç terk etmeyeceğim” dedi.

Deve dile gelip;

“Yâ Resûlallah, mâdemki söz verdi. Ben de ona isyân etmeyeceğim” dedi.