"Allahım, bize helal ve temiz rızık ihsân et!.."
20/09/2025 Cumartesi Köşe yazarı V.T
"Allahım! Merhametine ve ihsân ettiğin helâl rızka, ihsânına karşı
şükrümüzü arttır."
Cemâl Halîfe Osmanlı âlimlerindendir. Aksaraylıdır.
Konya medreselerinde ilim öğrendi. Halvetî tarikatı şeyhlerinden Habîb Karamânî’nin
sohbetlerine devam ederek tasavvufta yüksek derecelere ulaştı. Daha sonra da
İstanbul’a gitti. 933 (m. 1526) senesinde orada vefât etti. Buyurdu ki:
“Din kardeşlerinden bir cefa görürsen, bil ki bu,
yaptığın bir hatâdan dolayıdır. Derhal Allahü teâlâya dön ve tövbe et. Ayrıca,
bir sevgi görecek olursan, Allahü teâlâya olan tâatından (Allahü teâlânın
beğendiği işleri yapmaktan) hasıl olduğunu bil ve şükr et.”
“Bir kimsenin, sanki o işe memurmuş gibi, durmadan
halkın ayıbını sağa sola aktardığını görürseniz, bu hâliyle azap tuzağına
tutulduğunu biliniz.”
“İsâbet edip, doğru konuştuğunda sana bir ecir ve
sevap getirmeyen, hatâ ettiğinde de seni günâha götüren bir sözü
söylemekten sakın. Bu söz, Müslüman kardeşine kötü zanda bulunmandır.”
“Sen bir kişi ile arkadaş olduğun zaman bazı husûsları
yerine getirmen gerekir. Beraber olduğunuzda, şayet onun nalınlarının ipi kopar
ve o bunları düzeltip bağlayıncaya kadar sen onu beklemezsen, sen arkadaşlık
hukukuna riâyet etmemiş olursun ki, sen, bu hâlinle dost olamazsın. Yine, senin
arkadaşın bir ihtiyâç için bir yerde oturduğunda, o işini bitirinceye kadar onu
beklemezsen sen yine hakiki dost sayılmazsın.”
“Allahım! Bize rahmet hazinelerinden birini aç.
Rahmetinden sonra bize dünyâda ve âhirette hiç azap etme. Allahım! O geniş
ihsânından bize helal ve temiz bir rızık ihsân et. Rızık verdikten sonra bizi,
senden başkasına muhtaç eyleme, Allahım! Merhametine ve ihsân ettiğin helâl
rızka, ihsânına karşı şükrümüzü arttır. Biz sana muhtacız. Senin yardımın ve
ihsânın ile ancak başkasından müstağni (uzak) oluruz.”
“Kişi, Müslüman kardeşlerine tevâzu etmesiyle, onların
hürmet ve saygısını kazanır.”
“Allahü teâlâ, mümin kulunun işinin sonunun hayır
olmasını murad ettiği zaman, ona biraz acı ve sıkıntı tattırır.”
“Kim gülerek günâh işlerse, ağlayarak Cehenneme
girer.”
“Günâhı çok yapıyorsunuz. Hâlbuki istiğfarı çok
yapmalısınız. Çünkü, insan, âhirette, amel defterinde iki satır arasında
istiğfar görünce çok sevinir.”
O mübarek zat, yaşlı bir zât görünce, "Bu benden daha hayırlı, daha iyidir, çünkü o, yaşça benden büyüktür. Onun için, daha fazla ibadet yapmıştır. Bir genci gördüğü zaman, ben ondan daha fazla günah işledim. O ise, yaşı küçük olması sebebiyle, daha az günâh işlemiştir" derdi.
