"Veda Haccı" ve "Veda Hutbesi"

23/02/2023 Perşembe Köşe yazarı S.A

"Ey Eshabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da kaldırılmıştır... Cahiliyetten kalan örf ve âdetler de kaldırılmıştır!.."

 

Takvimlere göre bugün (miladi 632 senesinde) Resûlullah Efendimiz "Veda Hutbesi"ni irâd buyurdular...

Hicretin onuncu senesinde Sevgili Peygamberimiz hac için hazırlandılar. Medîne dışında bulunan Müslümanlara da haber gönderdiler. Binlerce Müslüman Medîne'de toplandı.

Zilka'de ayının 25. günü 40 bin kişilik bir kâfile ile öğle namazından sonra Medîne'den hareket ettiler.

Zilhicce ayının 4. günü Mekke'ye vardılar. Diğer beldelerden gelenlerle mü'minlerin sayısı 124 bine ulaştı.

Peygamber efendimiz zilhiccenin 8. günü Mina'ya, 9. günü (arefe günü) Arafat'a gitti. Arafat Vâdisinin ortasında bir hutbe okudu. Bu hutbeye "Veda Hutbesi" denildi. Çünkü bu seneden sonra, bir daha haccetmek nasip olmadı kendilerine... Resûlullah efendimiz, bu hutbesinde özetle buyurdular ki:

Ey Eshabım! Hamd Allahü teâlâya mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yarlığanmak (bağışlanmak, mağfiret edilmek) diler ve O'na tevbe ederiz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin günahlarından Allahü teâlâya sığınırız. Allahın doğru yola ilettiğini saptıracak, saptırdığını da doğru yola getirecek yoktur.

Şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. O birdir O'nun eşi, ortağı yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Resûlüdür.

Ey Eshabım! Cahiliyet devrinde güdülen kan davaları da kaldırılmıştır... Cahiliyetten kalan örf ve âdetler de kaldırılmıştır... Zulmetmeyiniz! Zulmetmeyiniz! Zulmetmeyiniz!

Ey insanlar! Kadınlara hayırla muamele etmenizi ve Allahü teâlâdan korkmanızı tavsiye ederim. Çünkü onlar emriniz altındadır. Siz kadınları Allahın emaneti olarak aldınız ve onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz...

Ey mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz, iyi anlayınız ve iyi muhafaza ediniz. Muhakkak ki, Rabbiniz birdir. Babalarınız da birdir. Hepiniz Âdem'in çocuklarısınız. Âdem de topraktandır... Müslüman Müslümanın kardeşidir...

Ey nâs! Size bir emanet bırakıyorum ki, ona sıkı sarıldıkça yolunuzu şaşırmazsınız! O emanet Allah'ın kitabı Kur'ân-ı kerîmdir.

Ey nâs! Yarın beni sizden soracaklar. Ne diyeceksiniz? Risaletimi tebliğ ettim mi? Vazifemi yaptım mı?

Bütün Eshab-ı kiram; "Evet, yemin ederiz, Allahın risaletini tebliğ ettin, vazifeni yaptın. Böylece şehâdette bulunuruz" dediler.

Bunun üzerine Resûl-i Ekrem efendimiz mübârek şehâdet parmağını kaldırarak;

"Şahid ol yâ Rab! Şahid ol yâ Rab! Şahid ol yâ Rab!" dediler...