"Allah adamlarının anıldığı yere Rahmet-i ilâhî yağar!"

24/02/2022 Perşembe Köşe yazarı V.T

Abdullah Yâfiî hazretleri tatlı sohbetlerinde hep, evliyâullahın hâllerinden bahsederdi...

 

İmam-ı Yâfiî hazretleri Şâfiî mezhebi fıkıh âlimlerinden ve evliyâdandır. 1298 (H.698) senesinde Yemen'in Aden şehrinde doğdu. Burada ve sonra Mekke'de zamanın büyük âlimlerinden fıkıh ilmi tahsil etti. Sonra da Mısır'a giderek Şeyh Abdullah el-Menûfî'nin sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf yolunda ilerleyip evliyâlık derecelerine ulaştı. 1367 (H.768)'de Mekke'de vefât etti. İmâm-ı Yâfiî hazretleri bir sohbetinde buyurdu ki:

"Mevtâları iyi veya kötü hâlde görmek, cenâb-ı Hakk'ın bâzı kullarına ihsân ettiği bir keşif ve kerâmettir. Dirilere müjde vermek, onlara doğru yolu göstermek veya ölüler için hayırlı bir iş yapılmasına, borçlarının ödenmesine yaraması içindir. Ölüleri görmek, daha çok rüyâda olmaktadır. Uyanık iken görenler de vardır. Evliyâ ve hâl sâhipleri için kerâmettir. Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki:

Ölülerin illiyyîndeki veya siccîndeki rûhları, ara sıra, yâni Allahü teâlâ dileyince, mezarlarındaki cesetlerine iâde olunurlar. En çok cumâ geceleri böyle olur. Birbirleri ile buluşurlar, konuşurlar. Cennetlik olanlar, nîmetlere kavuşur. Azap görecekler, azap olurlar. Rûhlar, illiyyînde veya siccînde iken ceset olmaksızın da, nîmetlenir ve azap çekerler. Kabirde ise, rûh ve ceset birlikte nîmetlenir. Yâhut azaplanır..."

Yüksek ilim sâhibi olan velîlerden Abdullah Yâfiî etrafında toplanan insanlara İslâm dîninin emir ve yasaklarını anlattı. Kabir ziyâretine karşı çıkan ve evliyânın kerâmetini inkâr edenlere cevaplar verdi. Bozuk îtikâd, inanış sâhibi olan İbn-i Teymiyye'ye cevaplar verdi. Evliyânın kerâmetiyle ilgili olarak kendisine soru soran talebelerine şöyle buyurdu:

"Allahü teâlânın yardımı ile derim ki, evliyâda kerâmetlerin zuhûru, meydana gelmesi, aklen câiz ve naklen vâkidir. Aklen câiz olması: Allahü teâlâ her şeye kâdirdir. Kerâmetler de, mûcizeler kâbilinden mümkün olan şeylerdir. Ehl-i sünnet ve cemâat âlimleri eserlerinde böyle olduğunu bildirmişlerdir. Bu, şarkta, garbda, Arab diyârı olsun, Acem diyârı olsun, her tarafta böyledir.

Kutb-i Mekke adıyla da bilinen Abdullah Yâfiî hazretleri tatlı sohbetlerinde evliyâullahın hâllerinden bahseder; "Allah adamlarının anıldığı yere Rahmet-i ilâhî yağar" hadîs-i şerîfi gereğince hareket ederdi. Onu dinleyenler saatlerce dinleseler usanmazlar, devamlı anlatmasını isterlerdi. Tarîkat silsilesinde bulunan Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin hâl ve kerâmetlerinden çok anlatırdı.