"İhlâssız amel, sahte para gibidir..."

11/01/2021 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: "İhlâs; ameli, Allahü teâlâ için olmayan karışık düşünce ve niyetlerden arındırmaktır."

 

Biz, bugün ve yarınki makâlelerimizde, bir nebze “İhlâs”tan bahsetmeye çalışacağız.

Zîrâ Seyyid Muhammed Behâeddîn-i Buhârî Şâh-ı Nakşibend hazetlerinin hocası Seyyid Emîr Külâl (kuddise sirruhumâ) "İhlâssız amel, sahte para gibidir, kabûl edilmez" buyurmuştur.

Sehl-i Tüsterî'ye (rahimehüllah), "İnsanın nefsine en çok ağır gelen şey nedir?" diye sorduklarında, "İhlâstır" cevâbını vermiş; "Zîra ihlâsta nefsin nasîbi yani payı yoktur" diye bir açıklamada da bulunmuştur.

İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruh) ise, ihlâs ile, uzun yılların amelinin, işinin, kısa zamanda ele geçeceğini açıklamıştır.

Sevgili Peygamberimizin mübârek dâmâdı, amcazâdesi, Hulefâ-i râşidînin ve Aşere-i mübeşşerenin 4.sü Hazret-i Alî (radıyallahü anh) “Az amel yaptım diye üzülmeyin. 'Kabul oldu mu?' diye endişe edin! Buna ihtimâm gösterin” buyurmuştur.

Evliyânın büyüklerinden ve Ehl-i sünnetin amelde dört hak mezhebin­den biri olan Hanbelî mezhebinin imâmı Ahmed bin Hanbel (rahmetullahi teâlâ aleyh), kendisine sorulan “İhlâs nedir?” sorusuna; "Amellerin âfetlerinden kurtulmaktır" cevâbını vermiştir.

Hindistan'da yetişen en büyük âlim, velî, müceddid ve müctehidlerden sayılan İmâm-ı Rabbânî (rahmetullahi teâlâ aleyh) ise buyurdu ki: “İhlâs ile yapı­lan küçük bir iş, senelerce yapılan ibâdetler gibi kazanç (sevap) hâsıl eder.”

Az bir amele bile çok değer kazandıran ihlâsla ilgili, muhtelif asırlarda, muhtelif memleketlerde yaşamış birkaç ulemâ ve evliyânın bazı sözlerini naklederek onlarla bereketlenmek istiyoruz.

Velîlerin büyüklerinden Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri buyurdu ki: "İhlâs; ameli, Allahü teâlâ için olmayan karışık düşünce ve niyetlerden arındırmaktır."

Irâk evliyâsından Ali Sincârî (rahmetullahi aleyh), ta­lebesine sık sık buyururdu ki: "İhlâs; bütün işleri, insanların rızâsı için değil, Allahü teâlânın rızâsı için yapmaktır."

Evliyânın büyüklerinden Ebû Muhammed Cerîrî (rahmetullahi aleyh) de, İhlâs hakkında buyurdu ki: "İhlâs, âhiretteki nimet ve azâplara yakînen inanmanın alâmetidir. İbâdetlerdeki riyâ, gösteriş de, âhiretteki nimet ve azâplara inanmakta tereddüd olduğunun alâmetidir."

Büyük velîlerden Sehl bin Abdullah Tüsterî (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki: "Kırk gün ihlâslı olan, dünyâda zâhid olur, onun kerâmeti görülür."

İstanbul'da yetişen meşhûr velîlerden Cemâleddîn Mahmûd Hulvî (rahmetullahi aleyh) de buyurdu ki: "İhlâs, her şeyin Allahü teâlânın rızâsı için yapılması, amelin kabûlüne vesîle olan güzel düşünce(niyyet)dir."