"Her peygamberin havârisi vardır..."

15/03/2021 Pazartesi Köşe yazarı V.T

Resûlullah efendimiz buyurdular ki: "Her Peygamberin havârisi vardır. Benim havârim Zübeyr’dir."

 

Ebû Bekr İbnü'l-Ciâbî hazretleri hadis hafızıdır. 284'te (m. 897) Bağdat'ta doğdu. Mısır, Halep, Şam gibi yerleri gezerek hadis öğ­rendi. Dârekutnî, Hâ­kim Nîşâbûrî ve Ebû Nuaym İsfahânî onun talebelerinden bazılarıdır. İbnü'l-Ciâbî 355’te (m. 966) Bağdat'ta vefat etti. Aşere-i mübeşşere hakkında şu hadis-i şerifleri nakletti:

Abdurrahmân bin Avf’dan “radıyallahü anh” rivâyet edilir. Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdular ki:

(Muhakkak, Ebû Bekir Cennettedir. Ömer Cennettedir. Osmân Cennettedir. Alî Cennettedir. Sa’d bin Ebî Vakkâs Cennettedir. Sa’îd bin Zeyd Cennettedir. Ebû Ubeyde bin Cerrâh Cennettedir.)

Câbir “radıyallahü anh” rivâyet eder. Resûlullah efendimiz Ahzâb harbinde, o gün buyurdular ki: (Kim bana bu kavimden haber getirebilir.) Zübeyr “radıyallahü anh” dedi ki: Ben getiririm. Resûlullah efendimiz buyurdular ki: (Her peygamberin havârisi vardır. Benim havârim Zübeyr’dir.)

Enes “radıyallahü anh” rivâyet etmiştir. Resûlullah efendimiz buyurdular ki:

(Ümmetimin ümmetime en merhametlisi Ebû Bekir’dir. Allahü teâlânın emrlerinde ümmetimin en şiddetlisi Ömer’dir. Hayâ yönünden en sâdıkı Osmân’dır. En güzel mîzaçlısı, Zeyd bin Sâbit’tir. En iyi okuyan Ebû Zer’dir. Helâli harâmı en iyi bilen Mu’âz bin Cebel’dir. Her ümmet içinde bir emîn vardır. Bu ümmetin emîni Ebû Ubeyde bin Cerrâh’dır.)

Sa’d bin Ebî Vakkâs’dan “radıyallahü anh” rivâyet olunmuştur. Resûlullah efendimiz Uhud günü buyurdular ki: (Yâ Rabbî! Attığını isâbet ettir, duâsını kabul et!)

Yine Sa’d hazretlerinden rivâyet olunmuşdur. Resûlullah efendimiz buyurdular ki: (Yâ Rabbî! Sa’d sana duâ ettiği zaman kabul et!)

Câbir’den “radıyallahü anh” rivâyettir ki, Sa’d “radıyallahü anh” Resûlullah efendimiz ile karşılaştı. Buyurdu ki: (Bu benim dayımdır!) Sa’d, benî Zühre’den idi. Câbir “radıyallahü anh” dedi ki: Resûlullah efendimiz, Talha bin Ubeydullah’a “radıyallahü anh” nazar etti ve buyurdular ki: (Yeryüzünde yürüyenlerden nezrini yerine getiren bir kimseye bakmayı seven, buna baksın!)

Ebû Hüreyre’den “radıyallahü anh” nakledilmiştir. Buyurdu ki: 

Resûlullah Sebir Dağı'na vardılar. Ebû Bekir, Ömer, Osmân, Alî, Talha ve Zübeyr “radıyallahü anhüm” de berâber idiler. Sebir Dağı hareket etti. Resûlullah buyurdu ki: (Sâkin ol! Senin üzerinde, Peygamber, Sıddîk ve şehîdler var!)