Bozuk itikatlı kimselere aldanmamak için!..
15/08/2025 Cuma Köşe yazarı A.D
“Allahü teâlâ yarattıklarına benzemez. O, mekândan münezzehtir. Yani bir
yerde, aşağıda, yukarıda değildir. Her şeyi ve her yeri yaratan Odur..."
Büyük İslam âlimleri, zamanlarındaki bozuk itikatlı
kimseleri susturmak ve halkın iman bilgilerini korumak için çok kıymetli
eserler yazmışlardır. İnanmamız gereken doğru imanı, yani Ehl-i sünnet
itikadını özetle şöyle bildirmektedirler:
“Allahü teâlâ birdir, kadîm [ezeli] olan zatı
ile vardır. Ondan başka her şey, Onun var etmesi ile sonradan var olmuştur.
Sonunda yine yok olacaklardır. Akıl, ilmin bir sebebi ve vasıtasıdır. İlham,
bir şeyin doğru olduğunu bilmeye yeterli sebep ve vasıta değildir.
Allahü teâlâ yarattıklarına benzemez. O,
mekândan münezzehtir. Yani bir yerde, aşağıda, yukarıda değildir. Her şeyi ve
her yeri yaratan Odur. Allahü teâlânın, zâtı ile kâim ezelî sıfatları
vardır. O, kendisine has ezelî bir kelam ile söyleyicidir O’nun kelamı
harf ve ses cinsinden değildir. Hiçbir şey asla O’na benzemez. Hiçbir şey O’nun
ilminin ve kudretinin dışında değildir.
Ba’s yani öldükten sonra yeniden dirilmek haktır.
Amellerin tartılacağı terazi, Havz-ı kevser, Sırat köprüsü, Cennet ve Cehennem
haktır...
Büyük günah mümin olan kimseyi imandan çıkarmadığı
gibi küfre de sokmaz. Büyük günah işleyenlere peygamberlerin şefaat
edebilecekleri naklî delillerle sabittir.
Peygamberlerin ilki Hazret-i Âdem, sonuncusu
Hazret-i Muhammed aleyhisselâmdır. Peygamberlerin en üstünü Muhammed
aleyhisselamdır. Melekler, Allah’ın kullarıdır. Onun emriyle hareket ederler;
erkeklik ve dişilikleri yoktur.
Allahü teâlânın peygamberlerine indirdiği kitapları
vardır. Allah; emirlerini, yasaklarını, vaatlerini, uyarılarını bu kitaplarda
bildirmiştir...
Peygamberimizden sonra insanların en üstünü
Hazreti Ebû Bekr-i Siddîk, sonra Hazreti Ömer el-Fâruk, sonra
Hazreti Osman-ı Zinnûreyn, sonra Hazreti Aliyyül Mürtezâ’dır.
Eshab-ı kirâmın hepsi sadece hayırla yâd edilir...
Nassları yani âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerle
açıkça bildirilen hükümleri kabul etmemek; İslâmın getirdiği haramları helal,
helalleri haram saymak, İslâm ile alay etmek küfürdür. Allahtan ümit kesmek
küfürdür. Allah’ın azabından kurtulacağını düşünmek küfürdür. Kâhinlerin
söylediklerini doğrulamak küfürdür. Mest üzerine, mesh edilir.
Dirilerin ölüler için yaptıkları
dualar ve hayırlar kabul edilir. Allahü teâlâ duaları kabul eder ve ihtiyaçları
giderir. Deccal’ın çıkması, Dâbbetü’l-arz, Ye’cüc ve Me’cüc’ün zuhuru, Hazret-i
İsa’nın gökten yere inmesi, Güneş'in Batı'dan doğması gibi peygamberin haber
verdiği kıyamet alametleri haktır.”
