İnsanlar zâhirlerini süslüyorlar

16/07/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Hasan Sezâi Efendi, Edirne’de medfun bir velidir.

Bir gün bir genç gelir.

Ve nasihat ister bu Velî’den.

Mübarek zat ona dönüp;

“Evladım, bugün insanlar, yalnız zâhirlerini süslüyorlar. Sen öyle yapma! Çünkü Cenâb-ı Hak kullarının malına ve mevkilerine değil, kalplerine bakar” buyurur.

● ● ●

Bir grup genç, sepetlerini yiyecek ve içki ile doldurup kıra gidiyorlardı ki, Hasan Sezâi Efendi onları görüp sordu:

“Evlatlar, nereye böyle?”

“Kıra gidiyoruz Efendi Baba.”

“Şişelerinizde ne var?”

“Şerbet var efendim.”

Büyük Velî bunu duydu.

“Pekâlâ, öyle olsun!” buyurdu.

Gençler, yollarına devam ettiler.

Az uzaklaşınca muzipçe gülüşüp;

“Nasıl aldattık ihtiyarı” dediler.

Ama şişeleri açınca donakaldılar.

Zira şişelerinde şarap yoktu.

Tatlı ve taze şerbet vardı.

Bu, hidayetlerine sebep oldu.

O gün tövbe ettiler.

Ve bu zatın talebesi oldular.

Bu büyük Velî talebelerine;

“İyi bir Müslüman, önce dinini öğrenir, doğru anlar, öğrendiğiyle amel eder, bunları başkalarına da öğretmeye çalışır ve kimseyi incitmez” buyururdu.