Abdestli olmanın önemi...

19/03/2023 Pazar Köşe yazarı S.K

İbadet maksadıyla alınan abdestin hem beden sağlığımıza hem de ruh sağlığımıza faydası çoktur. Her zaman abdestli bulunmak çok faziletli ve sevaptır. Evliya-i kiram, her zaman abdestli durmaya çalışırlar, sevdiklerine ve yakınlarına da tavsiye ederlerdi. Ninelerimiz çocuklarını emzirirken, yemek yaparken, hamur yoğururken, dedelerimiz tarlayı sürerken ve diğer işlerini yaparken hep abdestli olurlar ve besmele ile başlarlardı. Abdestli olmanın çok bereketleri vardır. Abdestli olanın, namazını zamanında kılması kolay olur. Gönlü huzurlu olur. Abdestin bereketiyle işlerini zamanında yapar, boş, lüzumsuz şeylerle  meşgul olmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Abdest alanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.) [Taberani]

Abdest alanın bütün küçük günahları affolur. Büyük günahları, insan ve hayvan hakları, sahiplerine veya vârislerine, mirasçılarına ödenmedikçe günahları affedilmez. Nafile ibadetin sevabına kavuşabilmek için imanda ve farzlarda kusurlu olmamak, haramlardan kaçıp günahlara tövbe etmek lazımdır.

(Can alıcı melek gelince, abdestli olan, şehitlik mertebesine kavuşur.) [Taberani]

(Kim, yatağa abdestli yatarsa, o gece bir melek sabaha kadar "Ya Rabbi bu kulunu affet!" diye dua eder.) [Hâkim]

(Abdestli yatan, gece vefat ederse şehit olur.) [İbni Sünni]

Abdestli olmaya devam edene, Allahü teâlâ şunları ihsan eder, verir: 1- Melekler onun yanından ayrılmaz. 2- Devamlı sevap yazarlar. 3- Bütün âzâları, organları tesbih eder. 4- Uyuyunca melekler, onu insan ve cin şerrinden korur. 5- Sekerat-ı mevti, ölümü kolaylaşır. 6- Abdestli iken Allahü teâlânın emânında (korumasında) olur. 7- Cemaatle namaz kılarken iftitah tekbirini kaçırmaz...
Mâruf-u Kerhî “rahmetullahi aleyh” hazretlerinin bir gün abdesti bozuldu. Hemen oracıkta teyemmüm etti. “İşte Dicle, niçin teyemmüm ettiniz” dediklerinde, “Oraya gidinceye kadar acaba yaşayabilir miyim? Ölüverirsem abdestsiz olmayayım” dedi.

Sultan Abdülhamîd Han, İslamiyet’in emirlerini yapmakta ve yasaklarından kaçınmakta son derece hassasiyet gösterirdi. Abdestsiz yere basmazdı. Acil iş zuhur edince, meydana gelince gecenin herhangi bir vaktinde uyandırılmasını ister, ertesi güne bırakılmasına rıza göstermezdi. Bu hususta Mâbeyn Başkâtibi Esâd Bey, hâtırâtında şöyle demektedir:

“Bir gece yarısı, çok mühim bir haberin imzası için Sultân’ın kapısını çaldım. Fakat açılmadı. Bir müddet bekledikten sonra tekrar çaldım, yine açılmadı. Acaba Sultan vefat mı etti? diye endişelendim. Biraz sonra tekrar çaldım, açıldı. Sultan, elinde havlu ile yüzünü kuruluyordu. Tebessüm ederek; 'Evlat, bu vakitte çok mühim bir iş için geldiğinizi anladım. Daha ilk kapıyı vuruşunuzda uyandım. Abdest aldım. Onun için geciktim. Kusura bakma. Ben bu kadar zamandır bu milletin hiçbir evrakına abdestsiz imza atmadım. Getir imzalayayım' dedi."