İlim öğrenmekte gaye, İslâm dînini yaşatmak olmalıdır...
21/08/2025 Perşembe Köşe yazarı V.T
Talebenin ilim öğrenmekten gayesi; Allahü teâlânın
rızâsını kazanmaktır.
Ensârî Ahmed Efendi Osmanlı
Hanefî mezhebi âlimlerindendir. İran’da doğdu. İstanbul’a gelip, birçok âlimden
ilim tahsil etti. Çeşitli ilimlerde çok yükseldi. Ayasofya ve başka
medreselerde ders okuttu, müderrislik yaptı. Şam, Mısır, Edirne ve İstanbul
kadılıklarında bulundu. Sonra Anadolu kadıaskerliğine tayin edildi. 1008 (m.
1600) senesinde İstanbul’da vefât etti. Buyurdu ki:
İlmihâl bilgisi öğrenmenin farz
olduğu ve haramlardan sakınmak farz olduğu gibi; cimrilik, cömerdlik,
korkaklık, kibir, cesâret, alçak gönüllülük, isrâf, iffet ve benzeri ahlâkî
konularda da bilgi sahibi olmak farzdır. Çünkü cimrilik, korkaklık, kibir ve
isrâf haramdır. Bunları ve bunların zıdlarını bilmeden kendilerinden sakınmak
mümkün değildir. Her zaman insanın karşılaştığı hâllerle ilgili bilgileri
öğrenmesi, insana yemek gibi lüzumlu bir ihtiyâçtır. Hiçbir Müslüman, bu
bilgilerden ayrı düşünülemez. Her Müslüman devamlı Allahü teâlâyı anmakla, O’na
duâ etmekle, yalvarmakla uğraşmalıdır. Kur’ân-ı kerîm okumak, sadaka vermek,
dünyâ ve âhıret hayâtında belâ ve âfetlerden korunmak için, Allahü teâlâdan af
ve afiyet dilemekle zamanını geçirmesi lâzımdır. Çünkü devamlı duâ eden bir
kişi, duânın şartlarını yerine getirince, Allahü teâlâ onun duâlarını kabûl
eder.
İlim tahsilinde niyet: İlim
öğrenmek isteyen kişi, tahsile başladığı zaman niyet etmesi lâzımdır. Zira
niyet, bütün her şeyi yaparken esastır. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi
ve sellem) bir hadîs-i şerîfte; “Ameller niyetlere göredir. Herkesin niyet
ettiği ne ise, eline geçecek olan odur. Kimin hicreti Allah ve Resûlü için ise,
onun hicreti Allah ve Resûlü içindir. Kimin de hicreti dünyâ menfaati veya
evleneceği kadın ise, onun hicreti de onlar içindir” buyuruyor.
Yine diğer bir hadîs-i şerîfte,
Resûl-i ekrem; “Çok işler vardır ki, dünyâya âit işler olarak görünür. Fakat
güzel niyet ile bunlar âhıret işlerinden olurlar. Çok işler de vardır ki,
âhırete âit işler olarak görünür. Fakat niyetteki kötülük sebebiyle bunlar
dünyâ işlerinden olurlar” buyurdu.
Talebenin ilim
öğrenmekten gayesi; Allahü teâlânın rızâsını kazanmak, Cenneti elde etmek, önce
kendi cahilliğinden kurtulmak, sonra diğer câhillerin bilgisizliğini gidermek,
onların kültürlü olmalarını sağlamak ve İslâm dînini yaşatmak olmalıdır.
İslâmın bilgilerini öğrenmek sûretiyle Allahü teâlâya kavuşulur. Bilgisiz olan
birisinin zühd ve takvâ sahibi olması mümkün değildir.
