Ömrümüzün hayırlı ve bereketli geçmesi için...
22/06/2025 Pazar Köşe yazarı S.K
Yatılacak vakitte uyanık olan, çalışılacak ve uyanık olunacak vakitte
uyuyan kimsenin ömrü bereketsiz olur. Ruh sağlığı da bozulur!
İnsanın ömrü, her ânı, her nefesi çok kıymetlidir.
Ebedî saadeti, mutluluğu kazandıran çok değerli bir sermayedir. Sevgili
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Dünya ahiretin tarlasıdır”
buyurdu. [Ruhul beyan]
Sonumuzun iyi olması için, Allahü tealanın rızasına
uygun yaşamalıyız. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Nasıl yaşarsanız öyle
ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle diriltilirsiniz.” [Ruhul beyan]
İnsan, zamanını, ömrünü iyi değerlendirmeli, her işi,
yerinde ve zamanında yapmalıdır. Gece dinlenme ve istirahat vaktidir. Yatsı
namazını kıldıktan sonra mecburi ve mühim bir işi yoksa gece dinlenmeli,
lüzumsuz ve faydasız şeylerle oyalanarak geceyi zâyi etmemelidir. Sabah
namazına mutlaka kalkmalı, sonra uyumayıp, bu bereketli vakitte güne ve işine
başlamalı.
Gece uykusunu almayan, o vakti boş şeylerle uğraşarak
uyanık geçiren kimsenin sabah namazına kalkması zorlaşır. Gündüzü hep uykulu
geçer. Onun için insanın üç düşmanı olan nefis, şeytan ve kötü arkadaş [her
türlü zararlı yayınlar, kitaplar, bilgisayar ve telefondaki zararlı ve faydasız
programlar ve benzerleri hep kötü arkadaştır], insanı özellikle yatsıdan sonra
geç vakitlere kadar boş işlerle, boş konuşmalarla oyalar. Bu üç düşman, geceyi
zâyi ettirme işini sinsice, hiç fark ettirmeden yapar. Birçok kimse, geç
vakitlere kadar telefon ve bilgisayardaki oyunlara ve lüzumsuz ve zararlı
programlara dalarak gecelerini zâyi etmektedir. Teknolojiyi en faydalı şekilde
kullanmalı fakat onun esiri de olmamalı.
Vaktinde yatıp vaktinde kalkmak, zamanını çok iyi
kullanmak, başarılı insanların en önemli özelliklerindendir. Başarısız
insanların ise yattığı ve kalktığı saat belli değildir. Plansız, programsız,
gelişigüzel yaşarlar. Bunlar işlerini zamanında yapmazlar. Kendilerine de
başkalarına da faydaları olmaz.
Gündüz vaktine gelince, uyanık olma ve çalışma
vaktidir. O vakitte geçimini temin etmek için çalışmalı, bilhassa ibadetlerini
geciktirmeden vaktinde yapmalıdır. İnsan namazını lüzumsuz olarak ne kadar
geciktirirse hayatında o kadar bereketsizlik olur.
24 saatin güzel geçmesi
için, geceyi ve gündüzü doğru geçirmelidir. Lüzumsuz işlerle
oyalanarak uykusuz kalıp gecesini zayi eden, sabahını da gününü de zâyi eder.
Çünkü gece uykusunu alamadığı için günü uyumakla ve verimsiz geçer. Yatılacak
vakitte uyanık olan, çalışılacak ve uyanık olunacak vakitte uyuyan kimsenin
ömrü bereketsiz olur. Ruh sağlığı da bozulur. Bunlara dikkat etmeyerek
yaşayanın dünyası da ahireti de zarar görür. Dikkat edenin ise, hem
dünyası hem ahireti mamur ve güzel olur.
