"Seni vesile ederek Rabbime yalvarıyorum"

24/02/2019 Pazar Köşe yazarı S.K

“Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Ya Rabbi! Onun hürmetine duamı kabul et.”
 
 
Peygamber (sallallahü teala aleyhi ve sellem) Efendimizin mucizeleri sayılamayacak kadar çoktur. Bunlardan bazıları şöyledir:
Hadis âlimlerinden Tirmüzi ve Nesai’nin (Sünen) kitaplarında diyor ki: İki gözü görmeyen bir kimse gelip, "ya Resulallah! Allahü tealaya düa et, gözlerim açılsın" dedi. Peygamber efendimiz de kendisine (Kusursuz bir abdest al! Sonra Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı vesile ederek, araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Yâ Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!) duasını okumasını söyledi. Adam, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı.
Muhammed (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) bir çayırda giderken, üç kerre, "ya Resulallah" sesini işitti. O tarafa bakıp, bağlı bir geyik gördü. Yanında bir adam uyuyordu. Geyiğe ne istediğini sordu. O da, "Bu avcı beni avladı. Karşıki tepede iki yavrum var. Beni salıver! Gidip, onları emzirip geleyim" dedi. Resul aleyhisselam, "Sözünü tutar mısın, gelir misin?" dedi. "Allahü teala için söz veriyorum, gelmezsem Allahü teâlânın azabı benim üzerime olsun" dedi. Resulullah, geyiği bıraktı. Biraz sonra geldi. Resulullah onu bağladı. Adam uyanıp, "Ya Resulallah, bir emrin mi var" dedi. "Bu geyiği serbest bırak" buyurdu. Adam geyiğin ipini çözüp bıraktı. Geyik sevincinden iki ayağını yere vurup, "Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enneke Resulullah=Ben şehadet ederim ki, Allahü tealadan başka ilah yoktur ve Sen Allahu tealanın Resulusun" dedi ve gitti...
Medine’de, Mescid-i nebevide dikili bir hurma kütüğü vardı. Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hutbe okurken, bu direğe dayanırdı. Buna Hannane denirdi. Resulullah, hutbe okumak için minber yapılınca, Hannane'nin yanına gitmedi. Ondan ağlama seslerini, bütün cemaat işittiler. Resulullah minberden inip, Hannane'ye sarıldı. Sesi kesildi. "Eğer sarılmasaydım, benim ayrılığımdan kıyamete kadar ağlardı" buyurdu.
Vefatı sırasında Peygamber efendimiz kızı hazret-i Fatıma’yı çağırıp kulağına bir şeyler söyledi. Hazret-i Fatıma ağlamaya başladı. Sonra bir şeyler daha söyleyince hazret-i Fatıma güldü. Resulullah efendimiz hazret-i Fatıma’ya vefat edeceğini söyleyince hazret-i Fatıma ağladı. Sonra da; “Sana müjde olsun ki bütün ehlimden önce sen bana kavuşursun” buyurdu. Bunun üzerine hazret-i Fatıma sevinip güldü. Altı ay sonra Fatıma “radıyallahü anhâ” vefat etti. Akrabasından ondan evvel kimse vefat etmedi.