Muhammed Murâd-ı Kazânî

25/02/2019 Pazartesi Köşe yazarı R.A

Böyle örnek şahsiyetleri, herkesin, bilhâssa gençlerin çok iyi tanımaları lâzımdır ki, örnek alsınlar, rehber edinsinler, onların izlerinden, peşlerinden gitsinler.
 
 
Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristân Özerk Cumhuriyeti’nin Başşehri Ufa’da, 03 Aralık 2018 târihinde, İhlâs Câmii Vakfı’nın tertiplediği bir toplantıda, biz de, âcizâne, "Büyük Âlim Muhammed Murâd-ı Kazânî (Remzî)'nin Hayâtı, İlmî Şahsiyeti, Eserleri ve İslâm Âlemine Yaptığı Bazı Mühim Hizmetleri" başlıklı bir teblîğ sunmuştuk. Bu vesîle ile, bugün ve yarınki makâlelerimizde, birer nebze Muhammed Murâd-ı Kazânî (Remzî)’den bahsetmek istiyoruz.
Bilindiği üzere, iyi kimseler ve iyilikler, genç nesillerimize anlatılmalı ki, iyilerin ve iyiliklerin adetleri artsın. Böyle örnek şahsiyetleri, herkesin, bilhâssa gençlerin çok iyi tanımaları lâzımdır ki, örnek alsınlar, rehber edinsinler, onların izlerinden, peşlerinden gitsinler.
Yirmibirinci asırda, yeni nesillere, mukaddes kitâbımız Kur’ân-ı kerîmi, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed aleyhisselâmı, mukaddes dînimiz İslâmiyet’i, büyük âlim ve velîlerimizi, şanlı târihimizi, yüksek kültür ve medeniyetimizi doğru bir şekilde, ilmî ve objektif usûllerle öğretmemiz şarttır. Aksi hâlde, günümüzdeki teknolojik gelişmeler sebebiyle yabancı kültürlere açılmış bir gençliğin, benliğini muhâfaza etmesi, ecdâdına saygı duyması çok zordur.
Millî ve manevî duygularımızı güçlendirmek için millî, manevî, dînî, ilmî, ahlâkî, târihî, kültürel bir eğitime ihtiyaç vardır. Bilindiği gibi, eğitimde işin esâsı, hem kendisine faydalı, hem de âilesine, milletine, vatanına ve devletine, İslâm âlemine hattâ bütün insanlığa faydalı birer unsur meydana getirmektir...
Şeyh Muhammed Murâd Remzî (rahmetullahi aleyh), 1855 senesinde, Rusya Fedarasyonu’nun Başkurdistân Cumhûriyeti’nin Minzele ilçesinin [şimdi Satmanousky bölgesi] “Elmet köyü"nde doğdu.
Babası Bahâdırşâh (Batırşâh) ailesinden Abdullah’dır. 1880’de Mekke’de Hemşehrilerinden Muhammed Şâh’ın kızı Esmâ Hanım ile evlendi ve dokuz çocuğu oldu.
Muhammed Murâd-ı Kazânî, kendi yazdığı dînî eserlerinde: “Muhammed Murâd Kazânî”, “Murâd Remzî”, Muhammed Murâd Remzî”, “Muhammed Murâd El-Mekkî”, “Şeyh Muhammed Murâd”, “Muhammed Murad El-Minzelevî” gibi isimler kullanmıştır.
Siyâsî yazılarını ise; “Tûtî”, “Andelîb”, “Ekmel”, “Remzî”, “Ebü’l-Hasan”, “M. Remzî” ve “M. M. R.” gibi müsteâr isimlerle yazmıştır. Küçükkken de “Merdânşâh” diye çağrılırdı.
Tasavvuf çevrelerinde çokça okunan Farsça iki kitabı [Ali Bin Hüseyin El-Herevî’nin, Nakşibendi sâdâtıyla alâkalı “Reşahât” isimli eserini ve İmâm-ı Rabbânî’nin “Mektûbât”ını] Arapça’ya tercüme etmek sûretiyle, bu kitapların daha geniş okuyucu kitlelerine ulaşmasını ve istifâdelerinin yaygınlaşmasını sağlayan Hâlîdî şeyhlerinden Muhammed Murâd Remzî, aynı zamanda iyi bir târihçidir. [İnşâallah yarın da, bu konuya devâm edelim.]