"Oraya bir Nûr indiğini görüyorum"

26/09/2021 Pazar Köşe yazarı A.U

Fatih Sultân Mehmed Hân, hocası Akşemseddîn hazretlerine;

"Efendim, Eyüp Sultan hazretlerinin mübârek kabri, surların yakınında bir yerdeymiş. O kabr-i şerîfin yerini bulmak arzusundayım" diye arz etti.

Hocası, onu dinledi.

Ve hemen buyurdu ki:

"Sultânım, geceleri şu semtte bir yere (Nûr) indiğini görüyorum. Zannım odur ki, o nûrun indiği yer, o mübareğin kabr-i şerîfi olsa gerektir" buyurdu.

Birlikte o yere vardılar.

Büyük velî gözlerini yumdu.

Sonra da açıp dedi ki:

"Mübârek rûhuyla mülâkat ettim. İstanbul'un fethini tebrîk etti ve bize duâlar eyledi."

● ● ●

Fatih Sultân Mehmed Hân, hocası Akşemseddîn hazretlerine;

“Efendim, kabr-i şerîfin yerini tâyin buyurunuz ki, üzerine bir türbe yapalım" dedi.

O da “Pekâlâ” dedi.

Ve bir yeri gösterip;

"Burasını kazınız!” buyurdu.

Ardından dedi ki:

"İki arşın sonra yazılı bir mermer çıkar. Orası, o mübârek zâtın kabr-i şerifidir."

Derhâl o yeri kazdılar.

Ve o yazılı mermeri buldular.

Sultân Fatih çok memnûn oldu.

Kabr-i şerîfin üzerine bir türbe, yanına da bir câmi yaptırdı...