“Haram, ateş gibidir evlâdım!"
17/07/2025 Perşembe Köşe yazarı A.U
Nişâbur'da yetişen velîlerden Ebû Muhammed Râzî hazretleri,
aslen Rey’li olup, 964 (H.353) senesinde Nişâbur’da vefât etti.
Vefâtından dört sene geçmiştı ki, kabrini açmak îcâb
etti.
Zîra bir tarafı göçmüştü.
Tâmir edilecekti.
İlgililer toplandılar.
Ve dikkatle açtılar mübârek kabrini.
Fakat o da ne?!..
Gözlerine inanamadı hiç kimse. Çünkü mübârek bedeni
hiç bozulmamış, defnedildiği gibi taptâze duruyordu...
Sanki o gün defnedilmişti.
Hattâ boncuk boncuk “ter damlaları” vardı alnında.
Bunu gördüler.
Gözyaşlarını tutamadılar! Evet… Toprak, peygamberlerin
vücûdunu çürütmediği gibi, peygamber vârisi olan bâzı Allah dostlarının
vücutlarını da çürütmüyor.
Bu, bir gerçek.
● ● ●
Büyük velî, bir gence;
“Haram, ateş gibidir evlâdım. Rabbimiz, hiç yoktan
yaratıp bunca nîmetleri vermişken, bir kul Ona karşı nasıl günah
işleyebilir?” buyurdu.
● ● ●
Bir gün de sevdiklerine; “Bir müminin
güzelliği, nasıl ölçülür, biliyor musunuz?” diye sordu.
“Bilmiyoruz efendim” dediler.
Buyurdu ki:
"Müminin
güzelliği, ne namaz kılması, ne de oruç tutmasıyla belli olmaz. Kimsenin
kalbini kırmamasıyla bilinir.”
