"Allah adamlarında üç alâmet vardır..."

22/04/2024 Pazartesi Köşe yazarı V.T

"Allahü tealanın velî kulları mâlâyânî, boş şeylerle uğraşmaz ve fitne çıkarmaz."

Gümüşlüzâde Şücâeddîn İlyâs hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Amasya'da doğdu. Zamânındaki âlimlerden aklî ve naklî ilimleri tahsîl etti. Amasya müftîliği vazifesini yürüttü. Tîmûr Han Amasya'yı aldığı zaman, onu Türkistan'da bulunan Şirvân ahâlisinin istifâdesi için gönderdi. Şirvân'da kâdılık ve ilim öğretmekle meşgûl oldu. Sonra kâdılıktan ayrıldı ve Ârif-i billah Sadreddîn Hayâvî'nin sohbetiyle şereflendi. Sonra memleketi olan Amasya'ya döndü.1433 (H.837) târihinde Amasya'da vefât etti.

 

Kendisine; "Evliyânın alâmetleri nedir?" diye sordular. O; "Velilerde üç alâmet vardır: Birincisi, bir söz söylemek îcâb etse, nasîhat veren olur. İkincisi, mâlâyânî, boş şeylerle uğraşmaz ve fitne çıkaran olmaz. Üçüncüsü, Kur'ân-ı kerîm okuduğunda dinleyenlerin kalpleri yumuşar" buyurdu...

 

Müşavere (danışma) husûsunda ne dersin dedikleri zaman: “Emin, itimâd edebilecek kimseden başkasına güvenme” cevâbını vermiştir. “İstişarede söylenen söz, nasîhat hakkında ne tavsiye buyurursun?” diye sorulunca: “Söyleyeceğiniz sözü önce kendi nefsinize tatbik edin, bu takdîrde, durumunuz ne olur? Onu göz önüne alın, ondan sonra, söyleyeceğinizi söyleyin ve tavsiyenizi yapın. Böyle yaparsanız, doğruyu ve isâbetli olanı bulmanız mümkün olup, kendinizi yanlış söylemekten koruyup, herkes yanında güvenilen ve itimat edilen, görüş sahibi bir kimse olursunuz” buyurdu.  

 

“Allahü teâlâya kendisiyle yakın olabileceğimiz en üstün şey nedir?” diye sordular. “Kibir, riya, hased (çekememezlik) gıybet, kin, kızma, dünyâya düşkünlük, uzun emel sahibi olmak gibi, insanın içine dâir günahları (kalb hastalıklarını) terk etmektir” buyurdu. Bunun üzerine, “İnsanın içine âit günahlarının, dışına âit günahlardan üstün olması nasıl olur?” diye, sorduklarında: “Çünkü, bâtına âit günahlar terk edilince, zâhirî (dış) günahlar kendiliğinden kaybolur” buyurdu.

 

“Allahü teâlânın beğendiği işlerle meşgûl olan kimsenin sakınması gereken nedir?” dendi. “Yaptığı sâlih amelleri gözünde büyüterek bir hayli ibâdet yaptığını, ibâdet ve tâat husûsunda durumunun iyi olduğunu düşünerek, günahlarını unutmaktan sakınması gerekir. Çünkü bunda, amellerinin onu şımartması ve İşlediği günahların azâbından emîn olması vardır. Böyle bir durum ise tehlikelidir” buyurdu.