Yemeyi, içmeyi terk etmek
28/07/2025 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Yemeyi, içmeyi terk ederek açlıktan ve susuzluktan ölen bir kimse, bu yaptığından sorumlu olur mu?
Cevap: Yemeyip, içmeyip, açlıktan, susuzluktan ölen,
günaha girer. Hâlbuki, ilaç almayıp ölen, günaha girmez. Namazı ayakta kılacak
ve oruç tutacak kadar gıda almak farzdır. Doyuncaya kadar yiyip içmek mubahtır.
Doyduktan sonra yemek, içmek haramdır. Yalnız sahurda ve misafiri utandırmamak
için haram olmaz. Çeşitli meyve, tatlı yemek, içmek caiz ise de vazgeçmek
iyidir. Sofrada, lüzumundan fazla, çeşitli yemekler bulundurmak, ibadete
kuvvetlenmek ve misafir için bulundurulursa, israf olmaz. Lüzumundan fazla ekmek
bulundurmak da böyledir.
Sual: Haram yoldan gelen para ile
sadaka vermenin, cami yaptırmanın, dinimizce hükmü nedir?
Cevap: Bu konuda İbni Âbidîn ve Kâdî-zâde Ahmet efendi,
Birgivî vasıyyetnâmesi şerhinde diyor ki:
“Bir kimse, elindeki kati, kesin
haram olan maldan sadaka verse, sevap umsa, alan fakir, haramdan olduğunu
bilerek, verene Allah razı olsun dese, veren de veya başka bir kimse de amin
dese, hepsi kâfir olur.” İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Haram olduğu bilinen belli mal
ile cami ve başka hayır yaptırmak ve bunlara karşılık sevap beklemek de
küfürdür, imanı giderir.”
Sual: Namaz kılan bir kimse,
kıble istikametine doğru birkaç adım yürüse, namazı bozulur mu?
Cevap: Namazda kıbleye karşı bir saf bir buçuk
metre kadar yürüyünce, namaz bozulmaz. Kıbleye karşı değilse veya kıbleye karşı
devamlı olarak daha çok yürürse, namaz bozulur. Bunun için, yürüyerek namaz
kılmak caiz değildir.
Sual: Kaybolmuş, yeri unutulmuş
olan paraların, malların zekâtı verilir mi?
Cevap: Kaybolmuş, denize düşmüş, gasba uğramış,
gömüldüğü yer unutulmuş mal ve inkâr olunan alacaklar, tam mülk olmadıkları
için, zekâtta nisab hesabına katılmaz ve ele geçerlerse, önceki senelerin
zekâtları verilmez.
Sual: Bir kimse, niyet etmeden,
vereceği zekâttan daha çok, fakirlere para, mal verse, zekât borcu ödenmiş olur
mu?
Cevap: Bir kimse, zekât niyeti
ile, para veya malından kırkta bir ayırmadan veya verirken niyet etmeden,
fakirlere milyonlarca lira dağıtsa, zekât vermiş olmaz. Çünkü, zekât malını
ayırırken veya kendi vekiline veya fakire veya fakirin vekiline verirken niyet
etmesi farzdır.
