►Şehitlerin Ahiretteki Sevabı Hakkında / Hadis

Şehitlerin Ahiretteki Sevabı

 

Riyâzus Sâlihîn / İmâm Nevevî 
BÖLÜM: -111-

Şehitlerin Ahiretteki Sevabı hakkında sahih hadis-i şerifler...

 

 

1356. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi

ve sellem şöyle buyurdu:
"Şehitler beş kısımdır: Bulaşıcı hastalığa yakalanan, ishale tutulan, suda boğulan, göçük altında

kalan ve Allah yolunda savaşırken şehit olanlar. "

 

Buhârî, Cihâd 30; Müslim, İmâre 164. Ayrıca bk. Buhârî, Ezân 32; Tirmizî, Cenâiz 65

 

 

 

1357. Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem:
– "Siz kimleri şehit sayıyorsunuz?" diye sordu. Sahâbîler:
– Yâ Resûlallah! Kim Allah yolunda öldürülürse o şehittir, dediler. Peygamber Efendimiz:
– "Öyleyse ümmetimin şehitleri oldukça azdır" buyurdu. Ashâb:
– O halde kimler şehittir, yâ Resûlallah! dediler. Resûl–i Ekrem:
– "Allah yolunda öldürülen şehittir; Allah yolunda ölen şehittir; bulaşıcı hastalıktan ölen

şehittir; ishalden ölen şehittir; boğularak ölen şehittir" buyurdu.

 

Müslim, İmâre 165. Ayrıca bk, İbni Mâce, Cihâd 17

 

 

 

1358. Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"Malı uğrunda öldürülen kimse şehittir. "

 

Buhârî, Mezâlim 33; Müslim, Îmân 226. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 29; Tirmizî, Diyât 21; Nesâî, Tahrîm 22, 23, 24; İbni Mâce, Hudûd

21

 

 

 

1359. Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebü'l–A‘ver Saîd İbni Zeyd İbni Amr İbni
Nüfeyl radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
"Malı uğrunda öldürülen şehittir; kanı uğrunda öldürülen şehittir; dini uğrunda öldürülen

şehittir; ailesi uğrunda öldürülen şehittir. "

 

Ebû Dâvûd, Sünnet 29; Tirmizî, Diyât 21

 

 

 

1360. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e bir adam geldi ve:
–Yâ Resûlallah! Bir kişi gelip malımı almak isterse ne yapayım? dedi. Resûl–i Ekrem:
– "Ona malını verme" buyurdu.
– Benimle savaşmaya kalkarsa ne dersin? diye sordu;
– "Sen de onunla savaş" cevabını verdi.
– Adam beni öldürürse? dedi; Peygamberimiz:
– "Sen şehit olursun" buyurdu.
– Peki ben adamı öldürürsem? deyince, Efendimiz:

– "O cehennemdedir" buyurdu.

 

Müslim, Îmân 225

 

 

 

1361. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim müslüman bir köleyi âzat ederse, Allah Teâlâ onun her uzvuna karşılık âzat edenin bir
uzvunu cehennem ateşinden kurtarır. Hatta üreme uzvuna karşılık üreme uzvunu da ateşten

âzat eder. "

 

Buhârî, Keffârât 6; Müslim, Itk 22–23. Ayrıca bk. Tirmizî, Nüzûr 14

 

 

 

1362. Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi:
– Yâ Resûlallah! Yapılan işlerin hangisi daha faziletlidir? diye sordum,
– "Allah'a iman ve Allah yolunda cihad etmek" buyurdu.
– Hangi köleyi âzat etmek daha faziletlidir? dedim,

– "Sahibi yanında en kıymetli ve fiatı en yüksek olanı" buyurdular.

 

Buhârî, Itk 2, Keffârât 6; Müslim, Îmân 136. Ayrıca bk. İbni Mâce, Itk 4

 

 

 

1363. Ma'rûr İbni Süveyd şöyle dedi:
Ben, Ebû Zer radıyallahu anh'ı üzerinde değerli bir elbise ile gördüm. Aynı elbiseden kölesinin
üzerinde de vardı. Kendisine bunun sebebini sordum; Ebû Zer, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
zamanında bir adama sövdüğünü ve onu annesinden dolayı ayıpladığını anlattı. Bunun üzerine Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem ona şöyle dedi:
"Sen, kendisinde Câhiliye huyu bulunan bir kimsesin. Onlar sizin hizmetçileriniz ve aynı
zamanda kardeşlerinizdir. Allah onları sizin himayenize vermiştir. Kimin himayesinde bir
kardeşi varsa, kendi yediğinden ona yedirsin, giydiğinden de giydirsin. Onlara üstesinden

gelemeyecekleri şeyleri yüklemeyiniz. Şayet yükleyecek olursanız kendilerine yardım ediniz. "

 

Buhârî, Îmân 22, Itk 15; Müslim, Eymân 40. Ayrıca bk. Buhârî, Edeb 44; Ebû Dâvûd, Edeb 124; Tirmizî, Birr 29; İbni Mâce, Edeb 10

 

 

 

1364. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
"Sizden birinize hizmetçisi yemeğini getirdiğinde, şayet onu yanına oturtmazsa, kendisine bir iki

lokma (veya bir iki çiğnem) versin. Çünkü yemeği o yapmıştır. "

 

Buhârî, Itk 18, Et'ıme 55. Ayrıca bk. Müslim, Eymân 42; İbni Mâce, Et'ıme 19