Peygamberlerden sonra insanların en üstünü...
23/08/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Bir gün Resûlullah efendimiz, Eshâbı ile mescidde otururken, Cebrâil
aleyhisselâm gelir ve Hazret-i Ebû Bekr'i metheder!..
Efendim bugün, Hazret-i Ebu Bekr'in vefat yıl
dönümüdür. (23 Ağustos 634) Bu vesileyle bir nebze de olsa, o mübarek zattan
bahsederek köşemizi ziynetlendirmek istedik...
Ebu Bekr-i Sıddîk “radıyallahu anh” ilk imana
gelen hür insandır. Büyük tüccar idi. Bütün malını, evini, barkını
Resulullah uğruna verdi. Gençliğinde de arkadaş idiler.
Hazret-i Ebû Bekr, Peygamber Efendimiz ne söylerse,
itiraz etmez hemen kabul ederdi. Hatta herkesin itiraz ettiği meseleleri bile
itirazsız kabullenirdi. Meselâ Peygamberimizin Mi'râc mucizesini kabul etmeleri
böyle oldu ve o gün Resûlullah Efendimiz, ona "Sıddîk" dedi...
Hazret-i Ebu Bekr, Aşere-i mubeşşerenin (cennetle
müjdelenen on kişiden) birincisidir. Peygamberlerden sonra, bütün
insanların en üstünüdür. Bütün gazalarda bulundu. Âyet-i kerimeler
ile metholundu. Müslümanların birinci halifesidir. Kur’ân-ı kerimi
kitap hâlinde ilk toplayan odur. Hicrî 13 senesinin Cemazil-ahır
ayının yirmisekizinci salı gecesi, altmış üç yaşında vefat etti...
Bu mübarek zatın lakab-ı şeriflerinden biri,
"Atîk"tir. Bunun sebebi şu idi. Hazret-i Fahr-i âlem "sallallahü
teâlâ aleyhi ve sellem" mübârek yüzlerine nazar edip, "Bu, Cehennem
ateşinden atîktir" buyurdular. Yani, Allahü teâlânın nârından
[ateşinden] azatlı kuludur, dediler.
Hazret-i Ebû Bekr, çok merhametliydi. Müslüman
olunca, hemen çok sevdiği arkadaşlarına gitti. Onların da, iman etmelerini
istiyordu. Çünkü o, yüksek yaratılışlıydı. Hiçbir arkadaşının, hiçbir
akrabasının hatta hiçbir kimsenin yanmasını istemiyordu. Çünkü ateş çok
çetindi...
Bir gün Resûlullah efendimiz, Eshâbı ile mescidde
otururken, Cebrâil aleyhisselâm geldi. Resûl-i Ekrem'e, "Hazreti
Ebû Bekr'in bir saat ibâdeti yetmiş yıllık ibâdet yerini tutar" dedi.
Resûl-i Ekrem, bir şey söylemeyip, Hazreti Bilâl'e,
Ebû Bekr'i çağırmasını emir buyurdu. Hazreti Ebû Bekr'e haber gidince, hemen
yola çıktı. Resûlullah onu karşılayıp, yanına oturttu. "Biraz önce
evde ne yapıyordun?" diye sordu. Şöyle cevap verdi:
"Biraz önce şöyle tefekkür eyledim yâ Resulallah:
Hak teâlâ Cenneti ve Cehennemi yarattı. Her ikisini de dolduracağını diledi
(takdir etti). Cenâb-ı Hak, vücudumu o kadar büyütsün, o kadar büyütsün ki
Cehennem benden başkasını almasın. Böylece hem Allahü teâlânın takdiri yerine
gelmiş, hem de bütün insanlar Cehennem korkusundan kurtulmuş olurlar!.."
Resulullah efendimiz buyurdu ki: (Ümmetimin
ümmetime karşı en merhametlisi, Ebû Bekr'dir.)
Bunlara şahit olan Eshâb-ı güzîn,
hazret-i Ebû Bekr'in böyle duâsına ve yüksek himmetlerine hayrân olup,
cümlesi hayır duâ ettiler...
