“Bunda bir hikmet var!..”
24/09/2025 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Muhammed Bâkî Billâh hazretlerinin
yaşı kırka erince, hiç kalmadı dünyâya rağbeti.
O günlerde hanımına;
“Yakında benim için
büyük bir hâdise olacaktır” derdi.
Bir gün de eline bir ayna
aldı ve;
“Gel beraber bakalım” buyurdu.
Kadıncağız onu aynada pîr-i fâni,
ihtiyar olarak görünce, anladı yakında vefât edeceğini.
Bu hâli,
talebesine bildirmek gâyesiyle;
“Velîlerden birine, gâipten, çok
yakında vefât edeceği bildirilmiş” buyurdu.
Sordular ki:
“Kimdir o zât efendim?”
Cevâp vermedi.
Kendisi olduğunu söylemedi.
Hastalığın şiddeti artınca;
“Birkaç gün Delhi'den ayrılmayın.
Zîra son günlerimi yaşıyorum” buyurdu.
Ve “ayrılık”
eserleri görünmeye başladı.
Gözleri, “elvedâ” der gibi
bakıyordu!
Talebeleri ağlamaya başladılar! O
sırada bir kişi “Allah!” dedi.
Başını süratle o yöne çevirdi.
Sonra da “Allah,
Allah” dedi.
Ve teslim etti rûhunu.
Cemaat, tabutu
omuzlayıp, kabristana doğru yürüdüler.
Bir yere gelince, tabut öyle
ağırlaştı.ki, “bir milim” ileri götüremediler.
“Bunda
bir hikmet var” deyip,
o yere defnettiler...
