Tatlı dil ve güler yüz...

20/03/2019 Çarşamba Köşe yazarı A.U

Evliyânın büyüklerinden Fudayl bin İyâd hazretleri, 187 (m. 803) yılında Mekke’de vefât etti.

Bir gün sevdiklerine;

"Din nasihattir. Her Müslüman elinde ne imkân varsa, onunla Allah'ın kullarına emr-i mâruf yapmalıdır" buyurdu.

Dinleyenler sordu:

"Nasıl yapalım efendim?"

Büyük velî;

"İlmi olan ilmiyle, malı olan malıyla, mevkîsi olan mevkîsiyle yapar" buyurdu.

● ● ●

Fudayl bin İyâd hazretleri bir gün, bazı sevdiklerine;

"Bir kişi Allah'a âsi, günahkâr olsa, mahlûklar da ona isyân eder. Ben; Rabbime isyân edip etmediğimi, hayvanlarımın bana olan tavrından anlarım" buyurdu.

Dinleyenler sordu:

"Nasıl anlarsınız?"

Cevâben onlara;

"Şöyle anlarım ki; Ben Rabbime itâat edersem, onlar da bana itâat eder, ben isyân edersem, onlar da bana isyân ederler" buyurdu.

● ● ●

Bu velî zât bir gün de sohbetinde, cemaate;

"İnsanın yanındakilerle, tatlı dil ve güler yüzle, sevgi ve muhabbetle iyi geçinmesi, geceleri namaz kılmasından, gündüzleri oruç tutmasından daha iyidir" buyurdu.