Radyo dinlemek, televizyon izlemek
29/11/2025 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Çeşitli programları, haberleri radyodan dinlemenin ve yine televizyondan izlemenin seyretmenin bir mahzuru olur mu?
Cevap: Radyo,
sinema, televizyon neşir, yayın vasıtasıdır. Bunlar da, kitap, gazete, dergi
gibidirler. Bunlar, tabanca gibi, bir vasıta, bir alettir. Tabancayı, zararsız
kimseye karşı kullanmak günahtır. Harpte, düşmana karşı kullanmak ise, çok
sevaptır. Görülüyor ki, tabanca kullanmak, hep günahtır veya her zaman sevaptır
demek doğru değildir. Bunun gibi, radyo ve filmler, iyi insanlar tarafından
hazırlanır, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri bildirir, İslamiyet'in
faydalarını, ahlak, ticaret, sanat gibi din ve dünya bilgileri verirse, böyle
radyoyu dinlemek, böyle filmleri ve televizyonları görmek günah olmaz. Faydalı
kitap ve dergi okumak gibi olur. Fakat bunlar, din düşmanları, ahlaksızlar
tarafından hazırlanır, haram, çirkin şeyler bulunursa ve zararlı şeylerin
propagandası yapılırsa, böyle radyoları dinlemek, televizyonları görmek ve
böyle film gösterilen sinemalara gitmek caiz olmaz. Böyle olan gazete ve
kitapları, romanları okumak gibi, günah olur.
Sual:
Hanefi mezhebindeki bir Müslüman, öğle namazı için aldığı abdestte niyet etmeyi
unutsa, bu abdesti bozan bir hâl olmadan ikindi vakti girse, bu abdestle, bir
özürden dolayı Şafii mezhebine uyarak ikindiyi kılabilir mi?
Cevap: Bu
konu hakkında İbni Âbidîn hazretleri, Redd-ül-muhtâr kitabında buyuruyor ki:
“Bir Hanefî, abdest alırken niyet etmese, bu abdest ile öğleyi
kılsa, caiz olur. İkindiden sonra Şafii mezhebine uyup ikindiyi kılsa, sahih
olmaz. Niyet ederek tekrar abdest alması lazım olur.” Çünkü abdestte niyyet
etmek, Şafii mezhebinde farzdır.
Sual:
Bir kimse, terziye ceket dikmesi için kumaş verse, terzi de ceket yerine
pantolon dikse, bu kimse pantolonu almak mecburiyetinde midir?
Cevap: Terzi,
ceket yerine pantalon dikse, kumaş sahibi, isterse pantalonu alır, isterse
kumaşı ödetir.
Sual:
Dişi ağrıyan kimse, ilaç aldığı hâlde ağrısı durmasa ve namazda okumasına da
mâni olsa, nasıl hareket eder?
Cevap: Konu
ile alakalı olarak Halebî-yi kebîrde deniyor ki:
“Şiddetli diş ağrısını durdurmak için konan ilaç, okumasına mâni
olsa, vakit dar ise, imama uyar. İmam yok ise, okumadan kılar.”


