Her şey insan için yaratıldı...
25/09/2025 Perşembe Köşe yazarı S.A
Huzur içinde yaşayabilmemiz için yerde ve gökte
bulunan bütün varlıklar bize hizmet ediyor, ücret de talep etmiyorlar!..
Yüce Rabbimiz bizi ve diğer bütün canlıları yaşatmayı
dilediği için bu dünyayı yaşanabilir bir hâlde yarattı... Annemizin
rahminde, bize el, ayak takıldı. Ceninin aklı olsaydı bunları istemeyecekti,
çünkü orada bunlar hiçbir işe yaramazlardı, hatta rahat hareket etmesine engel
bile olurlardı. Fakat biz orada kalmayacaktık, dünyaya gönderilecektik, dünya
hayatında da bunlarsız yapamazdık. Daha dünyaya gelmeden, dünya hayatında rahat
ve huzur içinde hayat sürebilmemiz için ne lazımsa hepsini Rabbimiz yarattı ve
bize ihsan eyledi. Bunların hiçbirini biz talep etmedik, böyle bir şeyi
düşünmedik, düşünebilseydik bile yapmaya gücümüz yetmezdi. Tamamı bizi yaratan
Rabbimizin lütfu ve ihsanıdır. Bunun için ne kadar hamd etsek yine de
azdır...
Rızkımızı daha biz dünyaya gelmeden önce annemizin
göğsünde hazırlamıştır.
Sadi-i Şirazi rahmetullah-ı aleyh buyuruyor
ki: "İnsanlar, rızıklarından niçin endişe ederler o dünyaya gelir
gelmez rızkını hazır bulur."
Yemeden, içmeden yaşamak mümkün olmaz. Havamızı,
suyumuzu, gıdamızı akıl ve hayal edemeyeceğimiz kadar güzellikte kim yaratıyor
ve bizlere ihsan ediyor!..
Güneş elmaya da, bibere de aynen yansıyor, ikisi de
kırmızıdır. Birisini tatlandırıyor, diğerini acılaştırıyor, ikisine de
ihtiyacımız vardır. Bu nefis gıdaları bulamasaydık açlıktan ölmemek için elimize
ne geçerse yemek zorunda kalacaktık...
Huzur içinde yaşayabilmemiz için yerde ve gökte
bulunan bütün varlıklar bize hizmet ediyor, ücret de talep etmiyorlar, grev
yaptıkları da yoktur! Mesela Güneş diyebilir ki: "Ben insanlara
binlerce yıl ışık ve hayat verdim, bana bir teşekkür bile etmediler, ben de
artık onlara olan bu iyiliğimi yapmayacağım, ne hâlleri varsa
görsünler!.." O zaman, bizim de dünyamızın da işi biterdi...
Bu kadar mükemmel ve kusursuz bir şekilde yaratılan ve
bize hizmet eden tabiatı gördükçe, düşündükçe; Rabbimizin kudretini, nelere
kadir olduğunu ve bizi ne kadar çok sevdiğini gözlerimizle görüyor ve
hayranlıkla seyrediyoruz. Böyle tefekkür bizlere Rabbimizi daha güzel tanıtıyor
ve sevdiriyor...
Dünyaya gelmiş ve gelecek bütün insanların nazlı bir
misafir gibi karşılandığına şahit oluyoruz. Bunu düşünen, bu şuurla yaşayan
insan çok kıymetlidir. Henüz dünya hayatında iken cennet hayatını yaşamaya
başlar. Cenneti göğsünde olur, nereye giderse onu da beraberinde götürür...
Ellerimiz ve ayaklarımız olmadan dünyada rahat
edemeyeceğimiz bilindiği için annemizin rahminde bize ihsan edildi. Ahirette de
ebedî saadete kavuşabilmemiz için bize bazı emirler, bazı yasaklar
bildirildi. Verilen emirleri yapar, haramlardan sakınırsak; dünyada rahat bir
ömür geçirdiğimiz gibi ahirette de huzur içinde oluruz...
İbadetlerimizi ihlasla yaparsak; az da olsa kıymetlidir. Başkaları beğensin, takdir etsin diye yapılırsa çok olsa da hiçbir işe yaramaz...
