Tövbe etmemek o günahı işlemekten daha kötüdür!

26/08/2020 Çarşamba Köşe yazarı V.T

“Bir kimsenin, işlediği günahlara tövbe etmemesi, o günahı işlemesinden daha kötüdür.” 

 

Ebû Ca’fer bin Sinân hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Horasan’da Nişâbûr’da doğdu. Ebû Hafs ve başka büyük zatlarla görüşüp sohbet etti. Ömrünün son yirmi senesini Mekke-i mükerremede, Harem-i şerîfte geçirdi. O vakitte, orada bulunan âlimlerin ileri gelenlerinden idi. 311 (m. 923)’de orada vefât etti. 

Ebû Ca’fer bin Sinân hazretleri buyurdu ki:

“Allahü teâlânın emir ve yasaklarına itaat eden kimsenin, bu itaati sebebiyle âsî, günahkâr olanlara karşı tekebbür etmesi, asilerin isyanından daha kötü, onun bu hâli asilerin hâlinden daha zararlıdır.”

“Bir kimsenin, işlediği günahlara tövbe etmemesi, o günahı işlemesinden daha kötüdür.”

“Kişinin güzelliği sözlerinin güzelliğinden, kişinin kemali de işlerinin doğruluğundandır.”

“Allahü teâlâdan başka her şeyden yüz çeviren kimsenin, bu hâlinde doğru olmasının alameti; dünyâ ve başka şeylerin kendisini hiç meşgûl etmemesidir.”

“Bildiği bir şeyi, nefsinden bilip onu beğenen kimse, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyi sevmiş olur.”

“Israr ile devam edilen küçük bir günah, pişman olunmuş, tövbe edilmiş olan büyük bir günahtan daha büyüktür. İhlâs ile yapılan az bir iyilik de, gösteriş için, kendini beğenerek, kibirle yapılan çok iyilikten daha çoktur.”

“Kendisinden gördüğün bir ayıptan dolayı, Müslüman kardeşini kötüleme. Olur ki, aynı hataya sen de düşersin ve ondan da kötü olursun. O hâlde, onda bir kusur bulunduğunu anladığın zaman, onun için Allahü teâlâya duâ et ve Allahü teâlâdan ona rahmet etmesini iste. Onda bulunan kusurun sende de bulunmasından kork. Onda olan musîbetin, sana da gelmediği için Allahü teâlâya şükret.”

“Allahü teâlânın kıymet verdiği şeye, ancak Allahü teâlâyı tazîm edenler hürmet gösterir. Allahü teâlâyı tanıyan, O’nun razı olduğu şeylere yapışır. Onun emir ve yasaklarına teslim olur. Onun bu teslimiyeti Rabbine olan tazîminden doğar. Onu tazîm ettiği zaman, Allahü teâlâdan başka her şey kendisine küçük görünür. Bu hâl, kalbindeki Allahü teâlâya olan tazimdendir. Bu tazîmden, Allahü teâlâyı tanıyan ve O’na itaat edenlerin, yanî bütün müminlerin hürmetini gözetmek hâsıl olur.”

“Halktan uzak durmadıkça Hakk'la beraberliği düşünme, dünyâ ile meşgul olduğun müddetçe tefekkürü düşünme, gönlünü makam ve mevki düşüncesinden temizlemedikçe de ilham ve hikmeti düşünme. Çünkü bunlar birbirinin bulunduğu yerde bulunmazlar.”