Kâfir cehennem ateşinde sonsuz yanacaktır...

11/02/2023 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde bulunan 'şirk' kelimesinden, her nevi küfür mânası anlaşılır.

 

Ebû Abdullah Hadramî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Arabistan’ın güneyindeki Hadramut’ta doğdu. 1253 (H.651) senesinde Yemen'de Tihâme’de vefât etti. Birçok âlimden ilim tahsîl edip hadîs, fıkıh ilimlerinde büyük bir âlim oldu. Bunun yanında evliyânın büyüklerinden bazılarıyla görüşüp tasavvuf yolunda ilerledi. Birçok kıymetli eserin müellifi olan Ebû Abdullah Hadramî, İmâm-ı Beyhekî hazretlerinin; Şa'b-ül-Îmân adlı eserini kısaltarak Kitâb-ül-Mürtedâ ismini verdi. Burada şöyle anlatır:

Kötülüklerin en kötüsü, 'küfür'dür. Kâfirin hiçbir iyiliği, hayrâtı, hasenâtı, âhirette faydalı olmaz. İmanı olmayanın hiçbir iyiliğine sevap verilmez. Bütün iyiliklerin temeli takvâdır. Her şeyden önce, takvâ sahibi olmaya çalışmak lâzımdır. Herkese, takvâ sahibi olmalarını emir ve nasihat etmelidir. Dünyada rahata, huzura kavuşmak, sevişmek, kardeşçe yaşayabilmek, âhirette de, sonsuz azâbdan halâs olarak, ebedî nîmetlere, saadetlere kavuşmak, ancak takvâ ile nasip olur. Küfrün envâi çeşidi vardır. Hepsinin de en kötüsü, en büyüğü şirktir. Bir kötülüğün her çeşidini bildirmek için, çok kere, bunların en büyüğü söylenir. Bunun için, âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde bulunan şirk kelimesinden, her nevi küfür mânası anlaşılır. Nisâ sûresinin kırksekiz ve yüzonaltıncı âyet-i kerimelerinde, müşrikin hiç affedilmeyeceği bildirildi. Bu âyet-i kerimeler, kâfirlerin Cehennem ateşinde sonsuz yanacaklarını bildirmektedir.

(Şirk), Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye (Müşrik), benzetilen şeye (Şerîk) denir. Bir kimsede, bir şeyde, ülûhiyyet sıfatlarından birisinin bulunduğuna inanmak, onu şerîk yapmak olur. Allahü teâlâya mahsûs olan sıfatlara (ülûhiyyet sıfatları) denir. Sonsuz var olmak, yaratmak, her şeyi bilmek, hastalara şifâ vermek, ülûhiyet sıfatlarındandır. Bir insanda, güneşte, inekte, herhangi bir mahlûkta, ülûhiyet sıfatı bulunduğuna inanarak, ona tâzîm, hürmet etmeye, ona yalvarmaya, ona (ibâdet etmek), tapınmak denir. O şeyler (Sanem=put) olur. Böyle zan olunan insanın ve kâfirlerin heykelleri, resimleri ve mezarları önünde de, tâzîm edici şeyler söylemek, yapmak da, ibâdet etmek, şirk olur.

Müşrik olmayan Yahudi ve Hristiyanlar da, Muhammed aleyhisselâma inanmadıkları için kâfirdirler. Bunlara (Kitaplı kâfir) denir. Şimdi, Hristiyanların çoğu, İsâ aleyhisselâma ülûhiyyet sıfatı isnâd ettikleri için, müşriktir.