Radyo dinlemek, televizyon izlemek

14/03/2022 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü

İyi insanlar tarafından hazırlanan programları izlemek günah olmaz...

 

Sual: Çeşitli programları, haberleri radyodan dinlemenin ve yine televizyondan izlemenin seyretmenin bir mahzuru olur mu?

Cevap: Radyo, sinema, televizyon neşir, yayın vasıtasıdır. Bunlar da, kitap, gazete, dergi gibidirler. Bunlar, tabanca gibi, bir vasıta, bir alettir. Tabancayı, zararsız kimseye karşı kullanmak günahtır. Harpte, düşmana karşı kullanmak ise, çok sevaptır. Görülüyor ki, tabanca kullanmak, hep günahtır veya her zaman sevaptır demek doğru değildir. Bunun gibi, radyo ve filmler, iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri bildirir, İslamiyetin faydalarını, ahlak, ticaret, sanat gibi din ve dünya bilgileri verirse, böyle radyoyu dinlemek, böyle filmleri ve televizyonları görmek günah olmaz. Faydalı kitap ve dergi  okumak gibi olur.  Fakat bunlar, din düşmanları, ahlaksızlar tarafından hazırlanır, haram, çirkin şeyler bulunursa ve zararlı şeylerin propagandası yapılırsa, böyle radyoları dinlemek, televizyonları görmek ve böyle film gösterilen sinemalara gitmek caiz olmaz. Böyle olan gazete ve kitapları, romanları okumak gibi, günah olur.

Sual: Hanefi mezhebindeki bir Müslüman, öğle namazı için aldığı abdestte niyet etmeyi unutsa, bu abdesti bozan bir hâl olmadan ikindi vakti girse, bu abdestle, bir özürden dolayı Şafii mezhebine uyarak ikindiyi kılabilir mi?

Cevap: Bu konu hakkında İbni Âbidîn hazretleri, Redd-ül-muhtâr kitabında buyuruyor ki:

“Bir Hanefî, abdest alırken niyet etmese, bu abdest ile öğleyi kılsa, caiz olur. İkindiden sonra Şafii mezhebine uyup ikindiyi kılsa, sahih olmaz. Niyet ederek tekrar abdest alması lazım olur.” Çünkü abdestte niyyet etmek, Şafii mezhebinde farzdır.

Sual: Bir kimse, terziye ceket dikmesi için kumaş verse, terzi de ceket yerine pantolon dikse, bu kimse pantolonu almak mecburiyetinde midir?

Cevap: Terzi, ceket yerine pantalon dikse, kumaş sahibi, isterse pantalonu alır, isterse kumaşı ödetir.

Sual: Dişi ağrıyan kimse, ilaç aldığı hâlde ağrısı durmasa ve namazda okumasına da mâni olsa, nasıl hareket eder?

Cevap: Konu ile alakalı olarak Halebî-yi kebîrde deniyor ki:

“Şiddetli diş ağrısını durdurmak için konan ilaç, okumasına mâni olsa, vakit dar ise, imama uyar. İmam yok ise, okumadan kılar.”